Ankara’nın Ayaş ilçesinde doğdu. Adı Mehmet Esat’tır. Ayaşlı Şeyh Bünyamin soyundan Müftü Hasan Efendi’nin oğludur. Tahsil hayatından sonra tahrir memurluğu, mirahurluk, kapıcıbaşılık gibi devlet görevlerinde bulundu. 1823’te vezirlik rütbesiyle Edirne’ye gönderildi. 1829’da Karaman eyaleti valiliğine tayin edildi. O zaman eyalet merkezi Konya idi ve Adana eyalet dâhiline alınmıştı. Burada bir yıl kadar görev yaptı.
Daha sonra Erzurum, Van, Sivas, Halep, Sayda, Mısır ve Diyarbakır valiliklerinde bulundu. Erzurum’u yeniden imar ve tahkim etti. Müptelâ olduğu akciğer (zatülcenp) hastalığından dolayı 24 Ocak 1851 tarihinde Diyarbakır’da vefat etti.
Esat Muhlis Paşa, aynı zamanda iyi bir hattat ve şairdi. Divançesi 1268/1852 yılında basılmıştır.
Kaynaklara göre vakar sahibi, azameti ile meşhur, adaletli, âlim ve velilere hürmetkâr, fazilet ve hüner sahiplerini koruyucu, bilgili, cesur, dürüst bir kişidir. Görevli bulunduğu yerlerde ve kendi memleketindeki birçok bina, çeşme, sebilin kitabesini manzum olarak kaleme almış ve yine kendi hattıyla yazmıştır. Erzurum’da kendi adıyla anılan ve minaresinin güzelliğiyle dikkat çeken caminin banisidir.
Konya Mevlâna Türbesi girişinde asılı bulunan ve Molla Cami’ye nispet edilen beyti tahmis etmiştir. Onun bu manzumesini muhtevi levha, Hattat Hulusi Efendi’nin 1317 tarihli hattıyla Mevlâna Müzesi’nde 275 Nu.da kayıtlıdır.
Esat Muhlis Paşa’nın, Konya’da vali iken Meram sayfiyesinde bulunduğu sırada Erzurum Valiliğine tayin emrini alınca:
Bilir ki Konya’da olmaz küşâde gonce-i kâm
Ne seyr-i gülşen eder dil, ne meyl-i bağ-ı Meram
beytini söyleyerek teessürünü bildirdiği meşhurdur.