Konya’da doğdu. Sırcanlızade olan aile lakabı, Konya’da yanlış olarak Şıçanlızade olarak yaygınlaşmıştır. İptidai ve rüşti tahsilini yaptıktan sonra medreseye devam etti. Medrese eğitiminden sonra Sivaslı Ali Kemali Efendi ve Hacı Hanefi Efendi gibi zevattan özel dersler alıp öğretmen oldu. Mahmudiye, Sille, Mekteb-i Füyuzat, Şehit Sadık Bey okullarında sınıf öğretmenliği; Darülhilafetilaliyye Medreselerinde ve İmam Hatip Okulunda Türk dili ve edebiyatı öğretmenliği yaptı. Bir ara ticaretle meşgul olup belediye meclisi ve il genel meclisi üyeliklerinde de bulundu. Vefat tarihi olan 24 Eylül 1963’e kadar Sarıyakup Mahallesi’ndeki dededen kalma bahçeli evde ömür geçirdi.
Ahmet Nushi Katırcıoğlu, kıvrak zekâsı, Türkçeye hâkimliği ile muhatabını zarif bir biçimde uyaran bir eğitimci idi. Hoş ve nüktedan konuşmaları ile sohbetlerin aranan bir kişisiydi.
“İspat-ı Vacip” ve “Zat-ı Bari’yi iyi tanımak” onun başlıca sohbet konuları idi. Sık sık mevcut din âlimlerinin hatalarını söz konusu eder; özellikle de inanç konularında gördüğü yanlışlar üzerinde insanları uyarırdı. Komşusu Hadimli müderris ve sofi âlim Fahri (Kulu) Efendi ve Hacıveyiszade Mustafa (Kurucu) Efendi’nin sohbetlerinden çok yararlandığını, kendi şahsiyetini onlar sayesinde ikmal imkânı bulduğunu belirtirdi.
Nushî mahlasıyla divan tarzı şiirler yazmasına rağmen bunları belli bir yere kaydetmediğinden çoğu kaybolmuştur. Şiirlerinden birine Konya Vilayeti Halkiyat ve Harsiyatı’nda yer verilmiştir. Mengene Camii’nin kuzeyinde mevcut bir çeşmenin kitabesi de ona aittir. Bir tarih kıtası olan talik hatlı bu kitabe şudur:
Habbeza hayr-i mükemmel habbeza lutfi-i amîm
Geldi meydana heman ba-avn-i Sübhane’l-kerîm
Eyleyip Nushî temaşa söyledi târîh-i tâm
“Kıldı ihyâ iş bu ma’i himmet-i Abdürrahim”
Akait Umdeleri adlı küçük bir eseri yayımlanan Ahmet Nushi’nin üç kızı ile iki oğlu olmuştur. Çocuklarının tek okuyanı, küçük oğlu Tabip Doç. Dr. Taha Katırcıoğlu genç yaşta bir trafik kazası sonucu vefat etmiştir.