Yunanistan’ın Yanya şehrinde doğdu. Babası Rendazade Arslan Bey, annesi Nafia Hanım’dır. Yanya Mülkiye İdadisinde iki sene okuduktan sonra en iyi derece ile mezun oldu (12 Temmuz 1899). Ardından Dersaadet İdadi Mülkisi ile Mülkiye-i Şahane’nin kısm-ı âlisinden de en iyi derece ile şahadetname alarak tahsil hayatını 22 yaşında tamamladı (11 Temmuz 1903). İngilizce, Fransızca ve Rumcayı okuyup yazmakta, Bulgarcayı da anlamaktadır. İlk memuriyetine Yanya Ziraat Bankasında muhasebe kaleminde başlayan Renda, 27 Ağustos 1903 tarihinde Rodos İdadisine matematik ve Fransızca öğretmeni olarak tayin edildi. 11 Ağustos 1904 tarihinde Cezayir Bahr-i Sefid vilayeti maiyet memurluğuna, 13 Temmuz 1905’te de Yanya vilayeti maiyet memurluğuna atandı.
Görevlerinde gösterdiği başarılardan dolayı Yanya vilayeti Tepedelen kazası kaymakamlığına tayin edildi (10 Mart 1907). Daha sonra sırası ile Miçova, Pogon, Delvine ve Kavala kaymakamlıkları yaptı. Sonra da sırasıyla Çamlık, Ergiri ve Siirt mutasarrıflıklarında bulundu. Ergiri’de görev yaptığı sırada açığa alınan Renda, daha sonrasında Siirt’e açıktan tayinle görevlendirildi. Bu görevinin ardından Bitlis ve Halep valilikleri yaptı. Daha sonra Dâhiliye Müsteşarlığına (18 Mayıs 1917) getirilen Renda, müsteşarlığı sırasında Evliye-i Selase’de görevlendirildi ve bu bölgede yapılan halk oylamasının sonuçlandırılmasında ve bölgenin idari yapılanmasında oldukça önemli çalışmalarda bulundu. Dâhiliye Müsteşarlığı sırasında Cemal Paşa’nın isteği ile yeniden Halep Valiliğine getirildi. Halep’in işgali üzerine bölgeden ayrılan Renda, Hüdavendigâr Valiliğine tayin edildi. Ancak bu görevine başlamadan açığa alındı ve sonrasında Bitlis Valiliği sırasında bölgede yaşanan olaylar sebebiyle İngilizlerin asılsız suçlamaları üzerine Malta’ya sürgüne gönderildi (7 Haziran 1920). 25 Ekim 1921 tarihinde sürgünden dönen Renda, 22 Aralık 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti Umur-ı İktisadiye Vekâleti Müsteşarlığı, 7 Ocak 1922 tarihinde de TBMM Hükümeti Dâhiliye Vekâleti Müsteşarlığıyla görevlendirildi. Dâhiliye Müsteşarlığında bulunduğu sırada ilk önce vekâleten Konya Valiliğine getirildi (18 Mart 1922). 29 Nisan 1922 tarihinde de bu göreve asaleten atandı.
Konya Valiliğinde bulunduğu süre boyunca vekâleten görev yaptığı zamanlarda dâhil olmak üzere, özellikle bölgede bulunan Batı Cephesi’ne bağlı kolordunun iaşesinin ikmal edilmesi hususunda yaşanan sıkıntılarla ilgilendi. Ordunun iaşesi için gereken paranın sağlanmasında yeri geldiği zaman hiç düşünmeden kendi bütçesinden de katkı sağladı.
Ankara’dan 6 Mart 1922 akşamı hareket ederek seyahatine başlayan Mustafa Kemal Paşa, 13 Mart günü rahatsızlanarak Akşehir’e gitmeye karar vermiş; kendisi Akşehir’de bulunduğu sırada Konya Valisi Mustafa Abdülhalik Bey de 17 Mart Cuma günü ziyaretine gitmiştir. Öğlenden sonra gerçekleşen bu ziyarette yalnız başlarına görüşen ikili, daha sonra Tayyare Bölüğü’nün bulunduğu Maarif köyüne giderek teftişte bulunmuşlardır.
Ertesi gün Mustafa Abdülhalik Bey, Konya’ya döneceği için Mustafa Kemal Paşa’ya bir veda ziyareti yapmış; bu ziyarette de idari konular üzerine görüş alışverişinde bulunmuştur.
Mustafa Kemal Paşa, Akşehir’de bulunduğu sırada Konya’ya ikinci ziyaretini de gerçekleştirmiştir. 1-4 Nisan 1922 tarihinde gerçekleşen bu ziyaret sırasında Vali Mustafa Abdülhalik Bey, karşılamaya gelenler arasında yerini almıştır. Mustafa Kemal Paşa’nın Konya’ya geleceği haberi bütün Konya’da sevinçle karşılanmıştır. Millî Mücadele’de Anadolu’nun her köşesinde olduğu gibi Konya’da da büyük bir seferberlik vardır. O dönemlerde de tahıl ambarı olarak kabul edilen Konya, ordunun ihtiyaçlarının karşılanması konusunda büyük bir özveri göstermiştir. Mustafa Kemal Paşa, hazırlıkları yerinde görmek için cephe ziyaretlerinden sonra beraberindekilerle beraber Konya’ya gelmiştir.
1 Nisan 1922 sabahı kadın erkek, çoluk çocuk Konyalılar istasyonda yerlerini almışlardır. Vali Vekili Mustafa Abdülhalik Bey, diğer ileri gelenlerle birlikte karşılama için istasyona gelmişlerdir. Atatürk ve beraberindekileri taşıyan tren 17.50 civarında istasyona girmiştir. Mustafa Abdülhalik Bey, karşılamaya gelenleri tek tek Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya tanıtmıştır.
Mustafa Kemal Paşa ile Mustafa Abdülhalik Bey’in bir sonraki görüşmeleri, 1 Ağustos 1922 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu tarihte yapılacak olan taarruz gününün yaklaşmasından dolayı komutanlarla bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantı için Millî Savunma Bakanı Kâzım Paşa Ankara’dan çağrılmıştır. Konya Valisi Mustafa Abdülhalik Bey de Akşehir’de bulunmaktadır. Akşehir Batı Cephesi karargâh binasında, Müdafaa-i Milliye Vekili Kâzım Paşa, Konya Valisi Mustafa Abdülhalik Bey, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Başkumandan Mustafa Kemal Paşa toplanmıştır. Bu toplantıda, kesinleşmiş olan Büyük Taarruz planı üzerinde ikmal işlerini konuşmuşlar, Millî Savunma Bakanlığına düşen görevleri belirlemişlerdir.
Yaklaşık yedi ay Konya Valiliği görevinde bulunan Mustafa Abdülhalik Bey, 19 Eylül 1922 tarihinde İzmir Valiliğine tayin edildi. Kurtuluştan sonra İzmir’in ilk valisi olarak göreve başlayan Renda, 30 Temmuz 1923 tarihinde Çankırı milletvekili seçildi.
Meclis’te bulunduğu süre boyunca yedi dönem Çankırı milletvekilliği yapan Renda, bu süreçte Maliye, Millî Müdafaa vekillikleriyle TBMM Başkanlığı görevlerinde bulundu.
Renda, uzun Meclis Başkanlığının yanı sıra, Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünden sonra da “bir” gün Cumhurbaşkanlığı yaptı. 1946 yılının Haziran ayında Meclis Başkanlığı görevinden ayrılan Mustafa Abdülhalik Renda, ilk Devlet Bakanlarından birisi oldu. 1949-1950 arasında da sadece milletvekili olarak Meclis’te bulunan Renda, 1950’de emekli oldu.
Cumhuriyetin ilk bütçesini hazırlayan ekibin başında olan Renda, Meclis’te bakanlık yapmadığı kısa dönem sırasında ise İsmet İnönü tarafından Doğu Anadolu Bölgesi’ni dolaşarak bir rapor hazırlamakla görevlendirildi. Bölgeye yaptığı gezi sonrası hazırladığı rapor, 24 Eylül 1925 tarihinde kabul edilen Şark Islahat Planı’nın da ana hatlarını oluşturmuştur. Hem Osmanlı Devleti hem de Türkiye Cumhuriyeti’nde çok önemli görevlerde bulunan Mustafa Abdülhalik Renda, 1 Ekim 1957 tarihinde, İstanbul Erenköy’de vefat etti. Cenazesi Ankara’ya getirilip, bir devlet töreni ile Cebeci Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Mustafa Abdülhalik Renda, Saadet Hanım ile evliliğinden Nesime ve Nerime adlarında iki kız babası idi.