Hadim, idari olarak Konya iline bağlı olmakla birlikte, Akdeniz Bölgesi’nin Antalya Bölümü’nde yer alan bir ilçedir. İlçe, Akdeniz ile Orta Anadolu’yu birbirinden ayıran Toros dağları silsilesinin güneyinde, Taşeli Platosu’ndaki dar vadiler üzerinde kurulmuştur. Hadim, kuzeyde Bozkır, kuzeydoğuda Güneysınır, güneyde Taşkent, doğuda Karaman’ın Kazımkarabekir, güneyde Antalya’nın Alanya ve Gündoğmuş ilçeleriyle komşudur.
İlçe merkezinin Konya il merkezine uzaklığı 128 km olup yüzölçümü 921 km2dir (TUİK verilerine göre 771, Konya Valiliği kayıtlarında 921, kaymakamlık verilerinde 926 km2).
I. COĞRAFYASI
A. Fiziki Coğrafyası
Yer şekilleri
Hadim, Konya’nın diğer ilçelerine göre çok daha yüksekte (ortalama 1.500 m) bulunan ve genel olarak dağlık bir topografyaya sahip bir ilçedir. Alp-Himalaya Orojenezi bünyesindeki Toros Dağları içerisindeki ilçe, Batı Torosların doğu kesimlerinde yer alır. Bu dağ silsilesi Akdeniz ile Orta Anadolu’yu ayırmış ve Hadim ilçesi Akdeniz Bölgesi sınırlarında yer almıştır. İlçe arazi olarak sarp kayalık ve yüksek tepeler arasındaki vadide kurulmuştur.
Hadim’in fiziki coğrafyası yalçın kayalarla kaplı dağlar, yüksek ve dik yamaçlı tepeler, bu dağ ve tepeler arasında küçük akarsular ve çok dar olan oluk şeklinde vadilerden meydana gelen bir topografyaya sahiptir.
Jeomorfoloji
Hadim üç ana jeomorfolojik üniteye ayrılmıştır: Bunlar sırasıyla dağlık sahalar, plato sahaları ve vadilerdir. İlçeye doğudan giren Göksu Nehri geniş bir yay çizip, ilçe merkezinin doğusundan geçerek güneydeki Taşkent ilçesine yönelir. Genelde dar ve derin bir çentik vadi içinde akan nehir hem geçtiği bölgenin iklimini yumuşatması hem de belirli bölgelerde sulama imkânı sağlaması bakımından ilçe için önemlidir.
İlçenin batısından doğusuna doğru Kuşak Dağı (2.452 m), Çekiç Dağı (2.475 m), Sinat Dağı (2.071 m), kuzeyde Saksağan Dağı (1.954 m), Akdağ/Çaldağı (2.127 m), doğu kesimlerdeki Mahrem Dağı ve Bozdağ (2.228 m) en önemli yükseltilerdir. Diğer belli başlı yükseltiler Geyik Dağları (2.900 m), Yıldız Dağı (2.618 m), Kara Dağ (2.531 m), Hacıbaba Dağı (2.481 m), Haydar Dağı (2.249 m), Gevne, Kartal, Elmadağ, Kandemir ve İbrim (1945 m) dağlarıdır.
Çok küçük de olsa bu dağlık sahaların ortasında Hadim Platosu bulunmaktadır.
İlçede arazi yapısının kretase kalkerlerinden oluşmasına bağlı olarak karstik şekiller yaygındır. Özellikle lapya, dolinlere rastlanmaktadır. Yine ilçede kertik (çentik) vadiler de önemli yer işgal eder. Eğimin azaldığı kesimlerde ise kum mil veya mil tabanlı vadiler bulunur.
İlçe sınırlarından Akdeniz’e yaklaşık 50 km olan dağlık sahadan, güneye bakılınca Akdeniz’in mavi suları, ilçenin güney yamaçlarına yaslanmış olan, Akdağ’dan kuzeye bakılınca, Konya Ovası görünmektedir.
Jeoloji
Orta Toroslar bünyesinde yer alan ilçe; farklı litolojik, stratigrafik, tektonik ve metamorfik özellikler ile dikkati çekmekte ve bölgede Paleozoik, Mesozoik, Tersier ve Kuaterner’e ait formasyonlar bulunmaktadır. Özellikle bölge Toros dağ silsilesinin oluşumuyla paralellik göstermekte olup, özellikle III. Zamanda yoğun tektonik hareketlere sahne olmuştur. Tektonik olarak, Torosların Geyik Dağı Birliği otoktonu ile Hadim napları kapsamındaki alloktonlardan Bozkır, Bolkardağı birliklerine ve neootokton birliğine ayrılabilir. Pek çok bilim insanı tarafından ilçe araştırılmış ve sonucunda ilçe jeolojik olarak otoktonu Geyik Dağı Birliği, alloktonları da alttan, üste doğru Bolkar Dağı, Aladağ ve Bozkır birlikleri şeklinde verilmiştir.
İklim Özellikleri
Hadim’in iklim özellikleri, ilçeye 1964 yılında 1.450 m yükseklikte kurulan meteoroloji istasyonunun ölçümlerine göre belirlenmiştir. İlçe her ne kadar Akdeniz Bölgesi’nde yer almakla birlikte iklim, Akdeniz ile karasal iklim arasında geçiş özellikleri gösterir. Bu iklim özelliklerinin oluşmasında Hadim’in dağlık bir topografyaya sahip olması etkendir. Hadim ilçesinin yıllık sıcaklık ortalaması 9,7 ºC, en soğuk ay olan ocak ayında -1,1 ºC, en sıcak ay olan temmuz ayında ise 20,9 ºC’dir. Yıllık sıcaklık farkı 22 ºC’yi bulmaktadır.
Hadim istasyonun iklim verileri, yer şekilleri ve yükselti farklılığından dolayı diğer iç kesimlere göre farklıdır. İlçe özellikle karasal iklimin hâkim olduğu yörelere oranla daha fazla yağış almaktadır. Alçak kesimlerde yağmur, yüksek kesimlerde ise kar yağışları etkilidir. İlçe içinden geçen Göksu Nehri Vadisi bir mikroklima alanı özelliğinde olup ilçenin diğer yerlerine kıyasla daha ılıman özellikler göstermektedir. Bu durumun oluşmasında güneyden gelen sıcak hava kütlelerinin Göksu Vadisi boyunca ilerleyerek Aladağ Boğazı’na kadar sokulması etkili olmuştur.
Hadim’in yıllık ortalama yağış miktarı 637,8 mm’dir. En yağışlı mevsim kış olup yıllık yağışın yarısı bu mevsimde görülür. En kurak mevsim ise yazdır. En yağışlı ay aralık (114,6 mm) iken, en az yağışın düştüğü ay ağustostur (6,5 mm). İlçede kar yağışlı gün sayısı 28 gündür. Hâkim rüzgâr yönü NE (kuzeydoğu) ve NW (kuzeybatı)’dır.
Hidrografya
Hadim ve çevresinin hidrografik unsurlarını yeraltı suları, akarsular ve göller oluşturmaktadır. İlçeye hayat veren en önemli hidrolojik birim Göksu Nehri’dir. Kaynağını Toros Dağları bünyesindeki Geyik Dağları olmak üzere Taşeli Platosu’ndaki pek çok karstik kaynaktan almaktadır. İki ana koldan oluşan Göksu Nehri’ni oluşturan kollardan biri Hadim bölgesinden kaynağını almakta ve literatürde Hadim Göksu’yu olarak geçmektedir. Bu kol Gevne yaylalarından kaynağını almakta Gederet, Gezlevi (Korualan) ve Buzyer yaylaları üzerinde Dedemli köyü bahçelerine ulaşmaktadır. Daha sonra Taşkent Suyu denen çay ile birleşerek asıl Göksu’yu oluşturur. Bundan sonra Aladağ, koyağı vadisinde, Eşenler Dağı ve Aladağ üzerinden Yerköprü’ye çıkar. Bölgede arazinin de karstik (eriyebilen özellikle) olması akarsuların bazen yerin altına girerek bir müddet ilerlemesine sonra tekrar yüzeye çıkmasına yol açmıştır.
Göksu Nehri havzasında ki, ilçede Göksu’nun pek çok kolunun da burada bulunduğu görülür. Bu bölgedeki belli başlı kollar Gezlevi Çayı, Kayhan Deresi, Afşar Deresi, Değirmen Deresi, Karasu ve Avşar Deresi’dir.
Yerköprü (Göksu) Şelalesi
Göksu Nehri’ni oluşturan ana kollardan biri olan Hadim Göksuyu (Gökçay) üzerinde meydana gelmiş bir coğrafi oluşumdur. Göksu Nehri; kendi yatağında ilerlerken arazinin karstik olmasına da bağlı olarak yeraltına batma ve çıkma faaliyetleri yapar. Üç farklı bölgede meydana gelen bu yeraltına batıp tekrar yeryüzüne çıkmalardan biri Hadim’in Dedemli kasabası yakınlarında, biri Ermenek yakınlarında ve birisi de Hadim’in Bademli köyü yakınlarında Çiftepınar mevkiinde görülür. Hadim Aladağ bölgesi Çiftepınar mevkiindeki, bu yere dalıştan sonra yaklaşık 500 metre yeraltında bir mağaradan geçen Göksu, sonra yeryüzüne çıkar. Üstten akan Karasu ile alttan akan Göksu nehri birleşerek, 20 metre yüksekten dökülerek bir şelale oluşturur.
Daha önceki dönemlerde daha yüksekten (30 m) dökülen sular 1968 yılında yaşanan büyük bir sel felaketi sonucu göçmeye uğramış ve 20 m’den dökülmeye başlamıştır. Burada Karasu kaynağından çıkan sular arazi şartlarına da bağlı olarak küçük kollara ayrılmakta ve tarihî köprünün doğu ve batı kesimlerinden şelale şeklinde dökülmektedir.
Oluşumunda alüvyonlar üzerine traverten çökelmesi, daha sonra alttaki alüvyonun eriyerek bir köprü şeklini alması ve Göksu kollarından gelen suyun bu köprünün altından akması etkili olmuş ve bu adı almıştır. Şelalenin hemen altında mağaralar bulunmaktadır, yine kalkerli yapı sebebiyle küçük travertenleri ve karstik oluşumları burada görmek mümkündür.
Göksu Mağarası
Yerköprü Şelalesi’nin altında, tamamen bir traverten tüfün içinde yer almaktadır. Türkiye’nin en güzel mağaralarından birisi olup, yaklaşık 5.000 m uzunluktadır. Suyun battığı yerde mağara sifonlanmaktadır. Mağaranın çıkış ağzında, Göksu Nehri’nin, dışarıdan akan bir bölümü mağaradan çıkar. Diğer bölümünde şelaleler ile birleşirken bir tabiat harikası oluşturmakta, derin ve küçük göller oluşturarak Göksu Nehri devam etmektedir.
Eskiden burada değirmenlerin bulunduğu ve yöre halkının buğdaylarını burada öğüttüğü bilinmektedir. Göksu Şelalesi’nde bulunan Karasu kaynak suyu kış mevsiminde sıcak, yazın soğuk akan bir özellikte olup cilt hastalıklarının tedavisinde faydalı olmaktadır. Suyunda kükürt minerallerine de rastlanan Karasu Ilıcası hem şifa olarak hem de sayfiye bölgesi olarak değerlendirilmektedir. Şelalenin Konya’ya uzaklığı yaklaşık 150 km, Karaman’a uzaklığı ise 72 km civarındadır.
Konya Turizm Platformu’nun başlattığı “Konya'nın Yedi Harikası Projesi”nin sonuçlarına (2008) göre yedinci sırada yer alan Yerköprü Şelalesi, ilerleyen tarihlerde bazı turizm projeleri ile gündeme gelmiş; ancak o tarihten günümüze kadar bölge turizmi ile ilgili henüz somut bir çalışma yapılmamıştır. Sadece Konya İl Özel İdaresi Yerköprü girişine kilitli taş yaptırmıştır.
Göksu Hidroelektrik Santralı
Yerköprü Şelalesi’ne yaklaşık 400 m mesafede yer alan santral, Konya il merkezine 120 km, Hadim ilçe merkezine 40 km mesafededir. Göksu Nehri üzerinde bir hidroelektrik santrali kurma çalışmaları 1910’lu yıllarda başlatılmıştır. Bu proje için Karaman Millî Bankası ile Tartan-Zade Şürekâsı bir rapor hazırlatmış ve kurulacak santralin isletme hakkını almak için Nafıa Nezaretine müracaat yapmıştır. Ancak I. Dünya Savaşı’nın kaybedilmesi, ardından Mondros Antlaşması’nın imzalanması projenin ertelenmesine sebep olmuştur. 1917 tarihli rapora göre Yerköprü’de yapılan ölçümlerde Göksu Nehri’nin bu bölgede 858 m³/sn debiye sahip olduğu ve 1.800 beygirlik güç elde edilebileceği belirlenmiştir. Santralin o zamanki para ile yaklaşık 80.000 TL’ye mal olacağı hesaplanmıştır. Ertelenen bu projeye 1950’li yıllarda enerji üretmek maksadıyla üç grup halinde projelendirilmiş, 1953 yılında ihale edilmiş ve 1959 yılında birinci kısmı işletmeye açılmıştır. İller Bankası tarafından yaptırılan ve 10,56 Mw (megavat)’lık elektrik üretme gücüne sahip olan santralin enerji üretimi 65,00 Gwh’dir. Nehir/Kanal tipi HES olarak geçen Göksu Hidroelektrik Santrali 1972 yılında Türkiye Elektrik Kurumuna devredilmiş, günümüzde ise özelleştirilmiştir. Santralin kendine ait sosyal tesisleri mevcuttur. Geniş bir piknik alanına ve yüzme havuzuna da sahip olmasına rağmen ziyaretçilere kapalı olduğundan âtıl bir vaziyettedir.
Toprak
İlçede görülen belli başlı toprak grupları Kırmızı-Kahverengi Akdeniz Toprakları, Kahverengi Orman Toprakları ile taşınmış olan Kolüvyal ve Alüvyon topraklarıdır. Bunlar toprak kalitesi olarak VI. sınıf topraklardır. Kolüvyal Topraklar dik yamaçların eteklerinde ve vadi tabanlarında görülür. Ayrıca yüksek ve dağlık bölgelerde ise çıplak kayalık sahalar görülür. İlçe genelinde en önemli sorunlardan biri de bitki örtüsü tahribine bağlı olarak toprak erozyonudur.
Bitki Örtüsü
İlçede topografyanın çok farklı olması bitki örtüsünün de farklı olmasına sebep olmuştur. İlçe genelinde hem Akdeniz bitki örtüsü maki hem karasal iklim bitki örtüsü step hem de orman formasyonlarına rastlanır. İlçe Akdeniz Bölgesi içinde yer aldığından maki formasyonları sadece Göksu Vadisi içerisinde görülmektedir. Bu alanda yabani zeytin, kermez meşesi, melengiç, yer yer de antepfıstığı görülmektedir. İlçenin yüksek kesimlerinde ise orman örtüsü hâkimdir. İlçe merkezinin hemen kuzeyinde yer alan Çaldağı mevkii ve güneybatısında Gevne Dağları ile Aladağ bölgesinde Kartal, Elmadağ ve Kandevir dağları ormanla kaplıdır. Ormanların tahrip edildiği yerler ile orman üst sınırlarında kalan kesimlerde ise stepler görülmektedir. İlçede bodur çalı, otsu türlerden, keklik ve geven türlerine kadar pek çok step türü görülmektedir.
İlçede en çok yer kaplayan bitki örtüsü orman olup, alçaklarda kızılçam, yükseltinin arttığı yerlerde karaçam, sonra sedir ve köknar, daha yükseklerde ise ardıç ve meşe türü orman formasyonları görülmektedir. Bölge, Hadim ile Bademli Orman İşletme Şefliği sınırları içerisinde yer almaktadır. Hadim arazisinde ormanların oranı %50’den fazla olup Hadim Orman İşletme Şefliğinin kontrol sahasındadır. Hadim’in toplam orman alanı 54.258 ha, toplam koru orman alanı 46.213 ha, baltalık orman alanı ise 8.045 ha’dır.
B. Beşerî ve Ekonomik Coğrafya
Yerleşme
Hadim ve çevresinde yerleşmeler Paleolitik Döneme kadar inmektedir. Bu devirlerde Hadim yöresinde Korualan’da Yalnızkaya, Bolat Deresi’nde kaya mezar örneğinde olduğu gibi birçok mağara ve kaya evler barınak olarak kullanılmıştır. Bolat kasabasına 7 km mesafede bulunan Astra antik kenti ile Dülgerler köyündeki Artana antik kenti bu antik yerleşim yerlerinin en ünlüleridir. Hadim bölgesi, Türkiye Selçukluları Döneminde Türk hâkimiyetine geçmiştir.
Bazı araştırmacılar Hadim’in kurulmasında anayurttan gelen konargöçerlerin etkili olduğunu hatta Türkistan’da aynı isimli bir şehir ismi olması Hadim’i kuran aşiretlerin Türkistan’ın Hadim Bölgesi’nden Anadolu’ya göç eden Türk oymakları olduğunu belirtmişlerdir. Anadolu’nun kültürel yönden Türkleştirilmesi esnasında, din âlimlerinin yetiştiği bir yer durumuna gelen Hadim’e “Belde-i Hâdimü’l-ilm” adı verilmiştir.
Aşağı Hadim’i kuran konargöçer oymaklar Bozkır, Karacaardıç, Gülefler, Kayacağıl, Bağcık, Erikler, Aşağı Mernek Dumanlar bölgelerindendir. Bekir Efendiler, Süleyman Çelebiler, Kozanlar, Kadı oğulları, Müminler, Saraylı oğulları, Musa Hocagil, Yusuf Kadılar, İmamoğulları, Hocaoğlu ve Çalıklar ise burayı kuran ailelerdendir.
Nüfus
Hadim’in nüfusu 1927 yılında 21.784 kişidir. 1965 yılı nüfus sayımına göre ilçe merkezi 7.176 kişi, ilçe toplamı ise 40.255 kişidir. 1985’de 66.292 kişi toplam nüfus, 1990 yılında 36.725 kişiye (şehir nüfusu 8.077 kişi) düşmüştür. Bu kadar büyük orandaki değişimin sebebi 1987’de Taşkent’in ilçe olup Hadim’den ayrılmasıdır. 2000 yılında ise 16.620 kişinin ilçe merkezinde olmak üzere, toplamda 59.941 kişi yaşayan ilçede, 2011 yılı TUİK ADNKS’ye göre şehir nüfusu 3.064 kişi (1.532 erkek, 1.532 kadın), ilçe toplamında ise 15.374 kişidir. Hadim’de halkın büyük kısmı belde ve köylerde (12.310 kişi= %80,1) yaşamaktadır. İlçe nüfusunun en ilginç özelliği 24-40 yaş arası erkek nüfus miktarının en düşük oranı göstermesidir. Bunun da sebebi geçim şartları sebebiyle bu nüfusun mevsimlik veya daimî olarak diğer şehirlere göç etmesidir. 2000 yılında 65 olan nüfus yoğunluğu, 2011 yılında 16,7 kişiye düşmüştür. 2011 yılı nüfusuna göre Hadim, Konya’nın 31 ilçesi içerisinde on sekizinci sırada yer almaktadır. İlçede çok ciddi bir göç sorunu yaşanmakta olup, göç edilen yerlerin basında Konya, Karaman, İstanbul, İzmir ve Alanya gelmektedir. Ayrıca Fransa, Almanya ve Hollanda olmak üzere yurtdışına göçlerin olduğu da bilinmektedir.
İlçe genelinde okur-yazar oranı %95 civarındadır. Okuma yazma bilmeyenlerin yaş ortalaması olarak çoğunluğu, 65-70 yaş üzerindeki kadın nüfus teşkil eder.
2011 yılı verilerine göre Hadim; ilçe merkezi ve köyleri ile Aladağ bölgesi ve köyleri olmak üzere iki bölümden oluşur. Hadim merkeze bağlı beş belediye (Bağbaşı, Bolat, Dedemli, Korualan, Yalınçevre) ve dokuz köy bulunurken, Aladağ bölgesinde bir belediye (Bademli) ve on üç köy bulunmaktadır. Hadim ilçe merkezinden sonra en fazla nüfus Dedemli (2.088 kişi), Bağbaşı (1.965 kişi) ve Korualan (1.818 kişi) beldelerindedir. 2011 yılı verilere göre Ağaçcı köyünde ise sadece 21 kişi yaşamaktadır.
2015 yılı TÜİK verilerine göre Hadim ilçesinin nüfusu 12.820’dir. Bu nüfusun 6.396’sı erkek, 6.424’ü de kadındır. İlçenin 2017 yılı nüfusu ise 11.873’tür.

