1071 yılında Bizans İmparatorluğu’na karşı kazanılan Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’nun kapıları Türklere açılmış ve Sultan Alp Aslan’ın ölümünden sonra oğlu Melikşah tarafından Anadolu’nun fethi ile görevlendirilen komutanlar beş altı yıl gibi kısa bir sürede Anadolu’nun büyük bir kısmını ele geçirmişlerdir. Anadolu’nun fethi ile görevlendirilen komutanlardan Kutalmışoğlu Sülaymanşah, Orta Anadolu’ya yönelerek, 1077 yılında Konya ve çevresini fethedip Türkiye (Anadolu) Selçuklu Devleti’nin temellerini atmış, 1078 yılında da İznik ve çevresini ele geçirerek burasını devletinin merkezi yapmıştır. Ancak Birinci Haçlı Seferi sırasında, 1097’de, İznik’in elden çıkması ile, Konya, Türkiye Selçuklu Devleti’nin merkezi olmuştur. İki yüzyıl kadar Türkiye Selçuklularının elinde kalan Hadim’in de içinde bulunduğu Konya ve çevresi, daha sonra Karamanoğulları Beyliği’nin eline geçmiştir. İki yüzyıl kadar da bu beyliğin hükmü altında kalan Hadim ve çevresi, Karamanoğulları Beyliği’nin 1473 Otlukbeli Savaşı sonrasında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı ülkesine katılması ile birlikte, Osmanlı Devleti’nin hâkimiyetine girmiştir.
Osmanlı Döneminde, Hadim ile ilgili eldeki ilk kayıtlar, Karamanoğulları Beyliği’nin Osmanlıların eline geçmesinden aşağı yukarı otuz yıl kadar sonrasına, yani II. Bayezit zamanında 1501 yılına aittir. Bu tarihlerde Hadim, Konya sancağına bağlı Aladağ kazasının bir köyüdür. Aladağ kazası ise otuz dört köyden meydana gelen ve merkezi Pirloganda (Taşkent) köyü olan bir kazadır.
Bu kayıtlara göre Aladağ kazasının köylerini şöyle sıralamak mümkündür:
Bugün Hadim’e bağlı olan köyler: Ağaçcı, Badamlu, Çuna (bugünkü Yenikonak), Emir Ahmet (muhtemelen Umurlar), Eşenler, Günay ve Kızılca, Göynükkışla, Hadim, Kalınağıl, Kulaca, Salahaddin, Oduncu, Yağcılar, Yerköprü (muhtemelen Saruhacı) bu köy dört cemaatten oluşmaktadır: Mahmudcalar, Ömeroğlu, Çakallar, Saruhacılar.
Bugün Karaman’a bağlı olan köyler: Akçaalan, Başlamışlar (Bakırköy), Bostanözü, Habiller.
Bugün Taşkent’e bağlı olan köyler: Avşar, Alata (Balcılar), Çepni (Çetmi), Sazak, Pirloganda (Taşkent), Pirloganda’ya bağlı mahalleler: Hacışah, Hacıyahya, Câmi, Küplü, Bektaş, Kuzan, Mescid-i Sarular. Pirloganda’ya bağlı mezralar: Kongul, Löftüsün, Sazak, Ilıcapınar, Şeyhler.
Bugün Mut’a bağlı olan köyler: Kâhmata (Çamlıpınarı).
Günümüzde mevcut olmayan veya isim değişikliği sebebiyle hangi köy olduğu bilinmeyen köyler: Ardıçağıl, Badamlu ile Gendele, Böğürtlen, Çapar, Karacalar, Kemer, Mustafalar, Nebiler, Oğuzlar, Sami.
Bu köyler Aladağ kazasının köylerini meydana getiriyordu. Ancak yukarıda sayılan köyler dışında bugün Hadim’e bağlı olan Dedemli, Gezlevi (Korualan), Gerez (Yalınçevre), Eğiste (Bağbaşı), Bolat gibi köyler o zaman Bozkır’a bağlı idiler. Bunun yanında bugün Hadim’e bağlı olduğu hâlde bu köy isimleri arasında geçmeyen Mernek (Gülpınar) köyü vardır ki, bu köy daha önce Pirloganda köyünün bir mahallesi durumundadır. Yukarıda Pirloganda mahalleleri arasında sayılan Cami Mahallesi’nin bugünkü Mernek köyü olduğu anlaşılmaktadır. 1738 tarihinde Aladağ kadısına gönderilen bir fermanda “Kayıtlarda Câmi Mahallesi olarak geçen mahallenin adının ol diyârda elsine-i nâsda (insanların diline) Mernek olarak geçtiği” ifade edilmektedir.
1501 yılında Hadim’in nüfusu 75 nefer, 51 hane reaya; 33 nefer, 28 hane müselleman ve piyadegan (tahminî nüfus 435); 1518’de 91 nefer, 70 hane reaya; 47 nefer, 32 hane müselleman ve piyadegan (tahminî nüfus 560); 1530’da 143 nefer, 104 hane (tahminî nüfus 572) 1540’da ise 111 nefer, 88 hane reayadan (tahminî nüfus 484) meydana gelmektedir. Bu dönemde Hadim reayasının tamamı Müslüman olup, gayrimüslim bulunmamaktadır. Hadim köyünün vergi hâsılı ise 1501’de 9.728 akçe, 1518’de 12.518 akçe, 1530’da 12.748 akçe ve 1540’da da 13.608 akçedir. Bu tarihlerde Hadim’de arpa, buğday, darı, meyve, bostan ve üzüm gibi ürünler yetiştirilmekte, arıcılık ve hayvancılık yapılmaktadır.
Hadim 1672, 1718 ve 1738 tarihli sicil kayıtlarında hâlâ Aladağ kazasının bir köyü olarak görünmektedir. Ancak 1653 tarihli sicil kaydında ve Kâtip Çelebi’nin 1645-1655 yıllarında yazdığı Cihannüma’sında Aladağ ve Pirloganda kazaları ayrı ayrı kazalar olarak gösterilmekte ve bu kazalar hakkında şu bilgiler verilmektedir: “Aladağ Konya’dan garb-i cenuba düşer. Aladağ içinde bir nahiye ve kazadır. Gayet latif engürü (üzüm) olur, kızıl topraklı dere ve tepe bağları çoktur”. “Pirloganda Silifke ile Aladağ arasında birkaç pare karye ve kazadır. Dağıstan ve meyvedar yerlerdir, elması meşhurdur”.
1810 senesinde ise Hadim ile Pirloganda aynı kaza gibi gösterilmekte ve kayıtlarda “Pirloganda-i Hâdim” olarak geçmektedir. Daha sonraki tarihlerde ise (1843) “Konya sancağı’na tâbi’ Pirloganda nâm-ı diğer Hâdim” şeklinde ifade edilmektedir. Hatta bu tarihten bir yıl sonraki bir kayıtta Hadim müstakil olarak kaza gösterilmekte ve “Konya sancağına tâbi’ Hâdim Kazası” olarak geçmektedir. Bütün bu kayıtlar daha önce Aladağ kazasının, sonra da Pirloganda ile birlikte ayrı bir kaza yapılan Hadim köyünün zamanla gelişerek bir kaza merkezi durumuna geldiğini göstermektedir.
Hadim, XVI. ve XVII. yüzyıllarda Aladağ kazasının bir köyü iken, XVIII. yüzyıldan itibaren gelişmeye başlamıştır. Bu gelişme sürecinin büyük âlim Ebu Sait Muhammed el-Hadimî ile başladığı anlaşılmaktadır. Ebu Sait Muhammed Hadimî’nin ailesi 1690’larda Hadim’e gelerek yerleşmiş ve Hadimî burada doğmuştur. İşte bu tarihten sonra Hadim büyü-meye ve gelişmeye başlamış, ünü bütün Osmanlı ülkesine yayılmış ve 1850’lerden sonra Konya sancağına bağlı bir kaza merkezi hâline gelmiştir. Hadim’in 1868 tarihinde on dokuz köyü ve köylerle birlikte 6.098 nüfusu vardır. Hadim’e bağlı Aladağ nahiyesinin ise otuz yedi köyü ve 3.787 nüfusu bulunmaktadır. Bu tarihte Hadim kaymakamı Muhammed İzzet Ağa, naibi İsmet Efendi ve müftüsü de Emin Efendi’dir.
1874 senesinde Hadim kasabasında bir cami, dört mescit, dört mektep, bir medrese, bir kütüphane ve on beş dükkân vardır. Hadim’in bu tarihte köyleri ve nüfusları şu şekildedir:
Nefs-i Hadim kasabası 451 kişi, 154 hane; Aşağıhadim 490 kişi, 164 hane; Kaplanlı 190 kişi, 58 hane; Kongul 240 kişi, 60 hane; Pirloganda 1250 kişi, 364 hane; Sarnıç 145 kişi, 52 hane; Eğiste 820 kişi, 266 hane; Kalınağıl 317 kişi, 102 hane; Geçmiş (?) (Kecimen olmalı) 130 kişi, 36 hane; Bolay 169 kişi, 49 hane; Çetmi 265 kişi, 92 hane; Alata 381 kişi 154 hane; Oduncu 114 kişi, 28 hane; Avşar 305 kişi, 116 hane; Büyükılıcabınâr 115 kişi, 53 hane; Küçükılıcabınâr 214 kişi, 75 hane; Sazak 115 kişi, 40 hane; Mernek 430 kişi, 142 hane; Aşağımernek 70 kişi, 25 hane; yekûn 6.215 kişi, 2.030 hane;
Aladağ nahiyesi 185 kişi, 67 hane; Dülgerler 185 kişi, 67 hane; Çuna 98 kişi, 32 hane; Kılavuzlar 75 kişi, 26 hane; Göynük 250 kişi, 82 hane; Salahaddîn 155 kişi, 33 hane; Gâziler 170 kişi, 48 hane; Çakallar 61 kişi, 26 hane; Bademli 225 kişi, 76 hane; Umurlar 63 kişi, 20 hane; Küplüce 32 kişi, 14 hane; Ağaçcı 85 kişi, 30 hane; Göğer 30 kişi, 15 hane; Habiller 159 kişi, 44 hane; Ömeroğlu 65 kişi, 23 hane; Mahmûdcalar 40 kişi, 15 hane; Sarıhacılar 85 kişi, 21 hane; Yukarıeşenler 115 kişi, 41 hane; Aşağıeşenler 150 kişi, 45 hane; Günay 32 kişi, 14 hane; Yağcı 85 kişi; 30 hane; Çukur 97 kişi, 30 hane; Bayır 190 kişi, 52 hane; Eskiköy Malamancı 98 kişi, 23 hane; Yukarıakın 91 kişi, 23 hane; Aşağıakın 127 kişi, 27 hane; Bostânözü 57 kişi, 10 hane; Kurucayel 30 kişi, 5 hane; Bucakini Çiftliği 20 kişi, 7 hane; Sarıyelmez 89 kişi, 31 hane; Kilise 41 kişi, 19 hane; Kızılalan 43 kişi, 12 hane; Kahtama 143 kişi, 43 hane; Yukarıkızılca 251 kişi, 81 hane; Aşağıkızılca 151 kişi, 62 hane; Akçaalan 178 kişi, 60 hane; Kalaya 127 kişi, 36 hane; Ada 112 kişi, 23 hane; yekûn 3.934 kişi, 1.243 hane.
1882 senesinde Aladağ nahiyesinin Hadim’den ayrılarak Karaman’a bağlandığı görülmektedir. Bu tarihte Hadim merkezinin 179 hanesi ve 459 nüfusu vardır. Kaymakam Derviş Yahya Efendi, naibi Mehmet Rıfat Efendi, müftü ise Numan Efendi’dir. Kaza genelinde bir kütüphane, yetmiş beş çeşme, dört dükkân, on dokuz cami, on sekiz mescit, bir medrese, medresede 125 talebe, bir rüştiye, rüştiyede otuz sekiz talebe ve yirmi yedi sıbyan mektebi bulunmaktadır.
1900 yılına kadar bir kaza merkezi olan Hadim, bu tarihten sonra, bazı sebeplerle, nahiye olarak Karaman’a bağlanmıştır. 1906 yılında Aladağ ve Hadim ayrı ayrı nahiyeler olarak Karaman’a bağlı bulunuyordu. Hadim nahiyesi müdürü Remzi Efendi, Aladağ nahiyesi müdürü ise Mehmet İzzet Efendi’dir.
Cumhuriyet Döneminde Hadim
Cumhuriyetin ilanına kadar bir nahiye hâlinde Karaman’a bağlı kalan Hadim, 30 Mayıs 1926 tarihinde, aralarında birer ikişer km mesafe bulunan Taşpınar, Armağanlar, Aşağıhadim ve Hocalar köylerinin birleştirilmesiyle dört mahalleli bir ilçe hâline getirilmiştir. Ayrıca Aladağ nahiyesi ile Pirloganda köyü de bucak hâline dönüştürülerek Hadim, iki bucağı ve kırk bir köyü olan bir kaza merkezi olmuştur.
1926 yılında bir kaza merkezi yapılan Hadim, bu durumunu ufak değişikliklerle, 1987 yılına kadar devam ettirmiş, bu tarihten sonra da Taşkent bucağının Hadim’den ayrılarak bir ilçe hâline getirilmesiyle, bugünkü idari yapısına kavuşmuştur.