SARAYÖNÜ

Türkiye Selçukluları ve Beylikler Döneminde Sarayönü

Konya ve çevresi 1076’dan itibaren Selçuklu hâkimiyetine girmiştir. I. Haçlı Seferi esnasında başkent Konya’ya taşınmıştır. I. Haçlı Seferi’nde haçlılar, Akşehir üzerinden Konya’ya girmişler; 1190’da Selçuklular, Haçlılarla olan mücadelede Ilgın üzerinden Konya’ya doğru geri çekilmişlerdir. Haçlı seferleri sırasında müstahkem yerler dışındaki alanlar, Haçlılar tarafından yağmalanmıştır. Bu dönemde -bir rivayete göre- Sarayönüʼnün güneydoğusunda Saidili ile güneyinde Ladik dağları eteğindeki Bozokili (Öziçi) adı ile bilinen iki kasaba halkı Haçlı seferleri sırasında oturdukları yerler Haçlı ordusunun geçiş yolu üzerinde oldukları için, bu ordunun yağmasından kurtulmak istemişler, bu sebeple inlerin bulunduğu “Yukarı” denilen yere göç etmişlerdir. Haçlı ordusunun yağmasından kaçan bu insanlar Sarayönüʼnün kuruluşunda öncü olmuşlardır (Ayrıca bk. Kadınhanı/Tarihi/ Türkiye Selçukluları ve Beylikler Dönemlerinde Kadınhanı*).

Osmanlı Döneminde Sarayönü

Konya ve çevresi Fatih döneminde, XV. yüzyılda, kesin olarak Osmanlı sınırlarına dahil olmuştur. Bu yüzyıldan itibaren Sarayönü, idari taksimatta Karaman eyaleti sınırları içinde olup, 1530’da Konya merkeze bağlı Saidili nahiyesinin bir köyüdür. Kayıtlarda adı Saray-ini olarak geçen köyün adı zamanla Sarayönüʼne dönüşmüştür. 1723’te Sarayönü, Konya valisinin hassı olup, 1.100 kuruşa el-Hâc Mehmet Ağa’ya iltizama verilmiştir. 1844-1845’te Sarayönü yine Saidili kazası sınırları içindedir. Bu yıllarda 112 hanede yaklaşık olarak 350-400 kişilik bir nüfusu vardır. 1875-1878 yılları arasında Saidili’ne bağlı dokuz köyden biri olan Sarayönü, Saidili nahiyesinin Kadınhanı merkez, Atlantı ve Ladik’ten sonra en büyük köyüdür. Konya vilayet salnamelerinde Sarayönü’nün 1871-1875’te 132 hanede 416 kişilik bir nüfusu sahip olduğu görülmektedir. Daha sonraki yıllarda Sarayönü nüfusunda büyük bir artış meydana gelmiştir. 1889-1891’de 32 hanede 172 kişilik Rumeli muhaciri Sarayönü’ne iskân edilmiştir. 1894-1897’de Sarayönü’ndeki hane sayısı 310’a yükselirken nüfus 1.066 kişi olmuştur. Bu yıllarda Sarayönü, Saidili nahiyesinin Atlantı ve Lâdik’ten sonra en büyük köyü olma durumunu korumaktadır. Sarayönü’nde yaklaşık 50 yıllık süre içinde nüfus ikiye katlanmıştır. Sarayönü’nde hızlı şekilde nüfus artışının sebebi buraya muhacir iskân edilmesidir. Ayrıca Sarayönü’nden demiryolu geçmesinden ve bir istasyon kurulmasından sonra köyün gelişimi daha da hızlanmıştır. İstasyon çevresinde yeni mahalleler ortaya çıkmıştır. 1922’deki idari taksimatta Sarayönü yine Saidili kazası sınırları içindedir. Cumhuriyet’in ilk yıllarında da Sarayönü’ne muhacir iskânı devam etmiştir. 1925’te Sarayönü’nde Eftim Çiftliği adlı yere Kozana muhacirleri iskân edilmiştir. 1940 yılında Sarayönü’nde belediye kurulmuştur. İdari taksimatta Kadınhanı’na bağlı bir bucak hâline gelen Sarayönü, 1 Nisan 1959’da ilçe hâline getirilmiş; bu tarihten sonra çevresindeki bazı köyler Sarayönü’ne bağlanmıştır.

Osmanlı’nın son dönemlerinde Sarayönü’nün ekonomisinin tarım ve hayvancılığa dayalı olduğu görülmektedir. 1844-1845 tarihli temettüat kaydında hane reislerinin meslekleri içinde en fazla erbab-ı ziraat bulunmaktadır. Köyde ekili tarım alanı yaklaşık 1.900 dönüm kadardır. Aynı miktarda tarım arazisi ise nadasa bırakılmıştır. Bu bilgilerden Sarayönü’nde tarımın tabii şartlara bağlı olduğu anlaşılmaktadır. Sarayönü’nde bu yıllarda hane başına 20-30 dönüm kadar arazi düşmektedir. Köy nüfusunun yaklaşık %25’nin toprağı yoktur. Ekilen tarım alanlarında en fazla buğday, arpa, yulaf ve burçak gibi zahire yetiştirilmektedir. Az da olsa köyde bağı bulunan aileler mevcuttur. Tarım yanında halkın bir diğer geçim kaynağı hayvancılıktır. İnek ve manda gibi büyükbaş hayvanlar yanında koyun ve keçi gibi küçükbaş hayvan yetiştirilmektedir.

Sarayönü’nde, erbab-ı ziraat, sığırtmaç, çoban, amele, hizmetkâr, ırgat ve imam gibi genelde hizmete yönelik meslek grupları olup; sanayi ve üretime yönelik meslek grupları bulunmamaktadır. XIX yüzyıl sonlarından itibaren Sarayönü’nde halı ve seccade dokumacılığının gelişmiş olduğu görülmektedir. On beş-yirmi kadar halı tezgâhının faaliyet gösterdiği bilinmektedir. Günümüze kadar Sarayönü’nün ekonomik yapısında çok fazla değişiklik meydana gelmemiştir. Sarayönü’nde tarım ve hayvancılığa dayalı ekonomik yapı devam etmektedir. 1844-45 tarihli temettüat kaydında köyde bir imamın görev yaptığı anlaşılmaktadır. Köyde bu yıllarda bir mescit faaldir. Çevre köylerden göçler her geçen gün Sarayönü’nün nüfusunu arttırmıştır.

BARIŞ SARIKÖSE

BİBLİYOGRAFYA

  • BCA, fn. 30.11.1.0; Yer: 138.12.2; fn. 272.0.0.12, Yer: 45.74.40; BOA, 1996, s. 19-20; BOA, ML.VRD.TMT.d. 10509, s. 2-24; Dr. Nazmi, 1922, 69; Küçükdağ, 1989, 170; KVS, 1291, 171; 1292, 171; 1322, 285; Sarıköse, 2009, 51, 240; a. mlf., 2012, 300, 301, 303; a. mlf., 2013, 96-98; www.sarayönü.gov.tr./30.07.2013; http://www.sarayonu.bel.tr/sarayonuisim.php, 16.08.2013/11.30.
  • BCA, fn. 30.11.1.0; Yer: 138.12.2; fn. 272.0.0.12, Yer: 45.74.40; BOA, 1996, s. 19-20; BOA, ML.VRD.TMT.d. 10509, s. 2-24; Dr. Nazmi, 1922, 69; Küçükdağ, 1989, 170; KVS, 1291, 171; 1292, 171; 1322, 285; Sarıköse, 2009, 51, 240; a. mlf., 2012, 300, 301, 303; a. mlf., 2013, 96-98; www.sarayönü.gov.tr./30.07.2013; http://www.sarayonu.bel.tr/sarayonuisim.php, 16.08.2013/11.30.