Ahsen, Seyit Mehmet (1931-2006)
Bozkır’ın Meyre (Harmanpınar) köyünde doğdu. Babası, Ahmet Efendi’dir. “Ahırlılı Kör Tevfik” lakaplı Tevfik Bilge Hoca’dan (ö. 1956) dinî ilimler ve Arapça tahsil etti. 1950-1965 yılları arasında on iki yıl Seydişehir’in Kesecik köyünde bulunan medresede Arapça eğitimi verdi. Seydişehir ve çevre köylerden birçok kişi, o dönem Arapça tahsilini ve hafızlığını onda tamamladı.
Arapçaya vâkıf olması ve dinî bilgisi sebebiyle Ankara Keçiören Vaizliğine atandı. Ömer Nesefî’nin akait ile ilgili Arapça eserini, dip notlarla muhteviyatını da zenginleştirerek, İslam İnancının Temelleri (İstanbul 1971) adıyla Türkçeye tercüme eden Seyit Mehmet Ahsen, emekli olduktan sonra 12 Eylül 2006 tarihinde geçirdiği bir trafik kazası sonucu Ankara’da hayatını kaybetti. Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda metfundur.
Akzambak, Mehmet (d. 1927)
Seydişehir’de doğdu. İlkokulu Seydişehir’de, ortaokulu Konya’da okudu. Ankara Polis Kolejinden sonra Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına Ankara Hukuk Fakültesine devam etti ve 1950 yılında mezun oldu.
1953 yılında Ordu Emniyet Müdürlüğüne atandı. Ankara Emniyet Müdürlüğü ve Emniyet Genel Müdürlüğünde şube müdürlükleri ve İstanbul Emniyet Müdürü muavinliği görevlerinin ardından 1966 yılında Ankara Polis Enstitüsü ve Koleji Müdürlüğüne getirildi. 1967-1971 yılları arasında Emniyet Genel Müdürü muavinliği, bir süre Kocaeli Emniyet Müdürlüğü yaptı. 1970-1971 yıllarında Türkiye Güreş Federasyonu Başkanlığı görevinde bulundu. 1973 yılında İçişleri Bakanlığı müşaviri iken Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğüne atandı. Altı ay kaldığı bu görevden sonra 1975 yılı Aralık ayında merkez valiliği kadrosunda İstanbul Emniyet Müdürlüğüne vekâlet etti.
1976 yılında kendi isteğiyle emekli olan Mehmet Akzambak, 1979 yılında İstanbul Barosunda avukatlık stajını tamamlayarak serbest avukatlık yaptı. Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi üyeliğinde bulundu. İngilizce ve Almanca bilen Akzambak, evli ve bir çocuk babasıdır.
Akzambak’ın İnsan Hakları I-IV (TBMM Kültür Sanat ve Yayın Kurulu Yayınları) ve Atatürk’ün Devrimci Adalet Bakanı Mahmut Esad Öztürk (2005) adlarında yayımlanmış iki eseri vardır.
Ali Efendi
Seydişehir’de doğdu. İstanbul medreselerinde müderrislik yaptı. 1224-25/1809-10 yıllarında Huzur dersleri muhataplığında bulundu. 09.09.1820 tarihinde Bosna Kadılığına atandı. Ardından 21.06.1830’da Erzurum Kadılığına, 07.01.1837’de ikinci defa Erzurum Kadılığına getirildi. 1256/1840 yılında Erzurum kadısı olarak görevinin başında olan Ali Efendi, bu tarihten sonra vefat etti. Doğum tarihi gibi vefat tarihi de bilinmemektedir. Kudüs mollası Ahmet Rakım Efendi (ö. 1279/1862) oğlu idi (BOA, 01/Z/1235 (09.09.1820), D. Nu. 1551, gm. Nu. 30, fn. Kd. HAT; 29/Z/1245 (21.06.1830), D. Nu. 1580, gm. Nu. 21, fn. Kd. HAT; 29/N/1252 (07.01.1837), D. Nu. 45, gm. Nu. 1755, fn. Kd. CA..ADL; Sicill-i Osmanî, 1996, I/255-256; Mardin, 1951, I/120; Yıldız, 2013, 56).
Anadolu, Ahmet Burhanettin (1890-1951)
Seydişehir’de doğdu. Babası, Seydişehir belediye başkanlarından İbrahim Sabri Efendi (1864-1927), annesi Kadı Mehmet Emin Efendi’nin kızı Saliha Hanım (ö. 1948)’dır.
Konya vilayet gazetesinde başyazarlık yapan Ahmet Burhanettin Bey, Konya Hukuk Mektebini bitirdi. Çeşitli yerlerde hâkimlik yaptıktan sonra emekli olan Ahmet Burhanettin Bey, 1951 yılında Seydişehir’de vefat etti. Akyol Mezarlığı’nda metfundur.
Ord. Prof. Dr. Mahmut Sadi Irmak (1904-1990)’ın ağabeyi ve Fahriye Hanım (1892-1976)’la evli olan Ahmet Burhanettin Bey, Orhan Anadolu’nun babası idi (Yıldız, 2013, 157).
Arıkan, Samih Rıfat (1930-2006)
Seydişehir’de doğdu. Babası, Ağalar sülalesinden Kaymakam Hacı Ahmet Şükrüzade Avukat Hafız Muhittin Arıkan (ö. 1937), annesi ise Hatice Hanım’dır. 1955 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun oldu. Ordu-Mesudiye, Afyon-Çay (1961-1962), Hatay-Samandağı (1962-1966), Kütahya-Simav (1966-1969), Burdur-Ağlasun kaymakamlıklarının ardından Kayseri ve Antalya vali yardımcılığı görevlerinde bulundu. Emekli olduktan sonra Ankara’ya yerleşen Arıkan, 18 Mart 2006 tarihinde vefat etti. Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda metfundur.
Mülkiye Dergisi’nde yayımlanan mesleki makalelerin yanı sıra şiirle de meşgul olan Samih Rıfat Arıkan, Semra Hanım ile olan evliliğinden iki çocuk babası idi (Çankaya, 1954, VI/3621).
Ayaz, Abdurrahman (1945-2009)
Seydişehir’in Kesecik köyünde doğdu. Karahafız lakaplı Seyyit Harun Camii imamı Hafız Mehmet Ayaz’ın oğludur. 1970 yılında Alaylar Camii imamıyken hazırladığı “Seydişehir Tarihi, Seyyid Harun Veli, Şeyh Hacı Abdullah Efendi” adlı kitabı günümüze kadar beş baskı yaptı. Seydişehir tarihine ışık tutan ilk eser olan bu kitap, Seydişehir halkının Seyyit Harun Veli ile Şeyh Hacı Abdullah Efendi’yi tanımasına vesile oldu. Seydişehir’de yayımlanan yerel gazetelerde sosyal ve dinî içerikli birçok makale de yayımlayan Abdurrahman Ayaz, 8 Mart 2009 tarihinde Konya’da vefat etti. Seydişehir Akyol Mezarlığı’nda metfundur.
Halife Sultan (ö. 768/1367)
Seydişehir’in kurucusu Seyyit Harun Veli’nin çocuğudur. Makâlât-ı Seyyid Harun’a göre hünsa (çift cinsiyetli) idi. Babasının duasıyla şifa bularak erkek olan Halife Sultan’ın, aynı esere göre, evlenmediği anlaşılmaktadır.
Seyyit Harun’un 720/1320 yılında vefatı üzerine Haydar Baba ile dervişler toplanıp Seyyit Harun’un makamına Şeyh Musa mı yoksa Halife Sultan’ın mı geçeceği konusunda istişare yaptılar. İstişarede kimisi: “Halife kerametle erkektir, o olsun. Şeyh Musa genç, hem ergen hem de divanedir, layık değil” derken; kimisi de: “Şeyh Musa olsun” dedi. Şeyh Musa’nın: “Bana gerekmez” deyip görevden kaçınmasıyla herkesin ittifakıyla Halife Sultan Sultan’ın makamına geçti. Türbeyi, tekkeyi ihya etti. Amcasının oğlu Seyyit Musa’ya sahip çıktı, onu okutmak istedi; fakat o okumadı. Bir çocuk alıp onu okuması için hocaya verdi, çocuk okuyup imam oldu. Şeyh Musa, bundan alındı. Bunu duyan Halife Sultan, Seyyit Musa’ya: “Sana oku dedim, okumadın. Babamın mescidi ve medresesi boş kalacak değil ya!” dedi. Halife Sultan, amcasının oğlu Seyyit Musa’yı Karaviran’da Çomaklar halkından bir kızla evlendirdi. Halife Sultan, Şeyh Musa’nın oğlu Seyyit Ahmet’i de hocaya verip okuttu.
Halife Sultan, ömründe hiç hayvan eti yemedi. Dokuz günde bir su içerdi. Gündüzleri oruç tutar, geceleri namaza kalkardı. Vefatına yakın dervişleri topladı, onlara: “Amcamın oğlu Şeyh Musa’yı yerime koydum. Babam da böyle buyurmuştu. Siz de kabul edin” dedi. Onlar da: “Kabuk ettik” dediler.
Türbesindeki kitabeye göre 10 Şevval 768 (9 Haziran 1367) tarihinde vefat eden Halife Sultan, Seyyit Harun Veli Camii’nin kuzeydoğusu bitişiğindeki türbede metfundur (Abdülkerim b. Şeyh Musa, 1991, vr. 24b-25a; Yıldız, 2013, 29-30).
Kadaster, İsfendiyar Esat (1904-1961)
İstanbul’da doğdu. Seydişehir eşrafından Çopurkadıoğullarından Defter-i Hakani Nazırı Mahmut Esat Efendi (1855-1917)’nin oğludur. İstanbul Erkek Lisesini bitirdikten sonra Halkalı Yüksek Ziraat Mektebine girdi. Mezuniyetini müteakip aynı mektepte zirai ve umumi kimya stajyerliğini yaptı. 1926 yılında Petrol ve Benzin İdaresi Kimya Laboratuarı’nda çalıştı. daha sonra Ankara’da açılan Merkez Ziraat Kimyahanesi asistanlığına tayin edildi. Ankara Orta Ziraat Mektebinde de bir süre hocalık yaptı.
1927’de ihtisas için gönderildiği Almanya’da ziraat kimyası kontrol tahlilleri, nebat ve hayvan beslenmesi tahsil etti. 1931’de Ankara’ya dönerek Ziraat Kimyahanesi şefliğine tayin edildi. Askerliğini tamamladıktan sonra Zirai Kimya Enstitüsü şefi oldu. 1937’de doçent, 1941’de profesör olan Kadaster, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinin ilk dekanıdır.
Mesleki tetkik ve incelemelerde bulunmak üzere birçok defa Avrupa ve Amerika’ya gitti. Haziran 1961’de Hamburg’da toplanan Uluslararası Zootekni Kongresi’nde ülkemizi temsil ettiği sırada geçirdiği bir beyin kanaması sonucu 28 Ağustos 1961 tarihinde vefat etti. Evli olup dört erkek çocuk babasıdır. Almanca, İngilizce ve Fransızca bilen Kadaster’in ders kitapları, beslenme, özellikle yemler üzerine orijinal araştırmaları, tercümeleri, halk broşürleri vb. olmak üzere 200’ü aşkın yayımlanmış eseri vardır.
Şeyh Ahmet b. Musa
Seydişehir’de doğdu. Doğum ve ölüm tarihleri bilinmemektedir. Şeyh Musa b. Seyyit Bedreddin’in oğludur. Eğitimiyle Halife Sultan ilgilendi. Babası vefat edince yerine şeyh oldu. Güzel sesiyle okuduğu Kur’an-ı Kerim’i dinleyen Seydişehir halkını kendisine hayran bırakan Şeyh Ahmet, iyi bir kıraat âlimiydi. Ayrıca o, cömert bir kişiydi. Şehirde yaz gününde dışarı çıkıp her evin penceresini gözler, hangi evde duman tütse bir adam gönderip o kişiyi getirterek: “Bu evde pişeni beğenmez misin!” diye sitemde bulunurdu. Bir oğlu oldu. Mahmut adını verdiği bu oğlu, Seyyit Harun Camii’nin minaresini yaptıran kişidir.
Şeyh Ahmet vefat edince oğlu Mahmut, o da vefat edince torunu Muhammed şeyh olmuştur (Abdülkerim b. Şeyh Musa, 1991, vr. 25a; Yıldız, 2013, 30).
Şeyh İbrahim Efendi (ö. 978/1570)
Seydişehir’de doğdu. Seyyit Harun neslinden Cundi Mahmut’un oğludur. Seyyit Harun Medresesinden mezun olduktan sonra İstanbul’a gitti. Orada Cundi Mahmut oğlu namıyla tanınan mutasavvıf Şeyh İbrahim, Süle Baba Zaviyesi’nde postnişin oldu. Keşif ve kerameti açık bir zat olan Şeyh İbrahim, 978/1570’de İstanbul’da vefat etti (Zeyl-i Şekaik, 1989, II/204; Sicill-i Osmanî, 1996, III/746; Yıldız, 2013, 35).
