Konya iline bağlı Ilgın ilçesi, Orta Anadolu Bölgesi’nin Konya Bölümü’nde, Çavuşçu (Ilgın) Gölü’nü de içine alan bir sahada yer almaktadır. Denizden yüksekliği 1.030 metre ve 2.018 km2 (kaymakamlık verilerinde 2.018 km2, TUİK kayıtlarında ise 1.665 km2) yüzölçümüne sahip olan ilçenin kuzey ve güney kesimlerinde çıplak dağlık kütleler yer almaktadır.
Konya il merkezinin 87 km kuzeybatısında yer alan ilçenin kuzeyinde Yunak ilçesi; güneyinde Derbent, Beyşehir ve Hüyük ilçeleri; güneybatısında Selçuklu ilçesi; doğusunda Kadınhanı ilçesi; batısında Akşehir, Doğanhisar ve Tuzlukçu ilçeleri bulunmaktadır.
I. COĞRAFYASI
A. Fiziki Coğrafya
Yer Şekilleri
İlçenin kuzey ve güney kesimleri dağlarla çevrili olmakla birlikte, ilçe geneli sade bir topografyaya sahiptir. İlçe, Konya genelinde olduğu gibi bir ova tabanında yer alır. İlçe merkezinin kuzeyinde Çavuşçu Gölü, bu gölün doğusunda kuzeyden güneye doğru Gâvur Dağı, Akdağ, Teke Dağı ve Ilgın ilçe merkezinin kuzeydoğusunda ise Sivri Tepe (1.291 m) yer almaktadır. İlçenin güney kesiminde kuzeybatı-güneydoğu istikametinde Sultan Dağları yer alır. Buradaki başlıca dağlar ise Sultan Dağları’nın bir uzantısı olan Kızıldağ ve Akdağ’dır. Bu dağlık sahanın yükseltisi 1.500-2.000 metre arasındadır.
İlçe genelinde Paleozoyik-Mesozoyik temelli sert bir yapı bulunmaktadır. Bölge Toros Dağlarının oluşumundan etkilenmiş ve Orta Anadolu’nun plato sahasında kendine yer bulmuştur. Miyosen’den itibaren Neotektonik Dönemin başlaması ile Orta Anadolu Bölgesi, Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu transform fayları boyunca batıya doğru kaymaya başlamıştır. Bunun sonucu olarak Ege Bölgesi grabenleşmeye başlamıştır. Bu hareketlerin Orta Anadolu’ya dolayısı ile Konya yöresine yansıması sonucu, birtakım çöküntü alanlarının ve doğrultu atımlı fayların gelişmesine sebep olmuştur. Konya yöresindeki bu fayların en önemlileri; Akşehir, Tuz Gölü, Beyşehir, İnsuyu, Ilgın, Altınekin, Abazdağı, Divanlar ve Göçü fayları ile Konya Fay Zonu’dur. Ilgın ilçe sınırları içerisinde ise iki fay hattı mevcuttur. I. fay hattı Çiğil bölgesinden gelip Kaplıca Dağı eteklerinden güneye, Çavuşcugöl kasabasına doğru uzanmaktadır. İkinci fay hattı da Sivri ve Tekne dağlarının eteklerini takip ederek yine Çavuşcugöl kasabası ile Haremi Linyit İşletmelerine uzanmaktadır. Bu fay zonları jeolojik olarak yakın geçmişte 6-6,5 büyüklüğüne erişen depremler türettiği gibi, gelecekte de bu büyüklükte deprem oluşturabilecek özelliktedir. Bu bakımdan saha I. dereceden deprem bölgesinde yer alır. Ayrıca ilçede bulunan sıcak su kaynakları (Ilgın Kaplıcası) bunu doğrular niteliktedir.
Bunların yanı sıra Ilgın’ın jeolojik yapısı kalker tabakalar ile dağlık bölgelerde linyit damarlardan oluşturmaktadır. Çavuşçugöl kömür sahasının temelini Paleozoik yaşlı metamorfik şistler oluşturur. Bunun üzerine muhtemelen Jura-Kretase yaşlı kristalize kireçtaşları, Neojen’e ait Pliosen Çağında teşekkül etmiş kömürlü seri ve daha sonra kireçtaşı molozları, killi kumlu marnlı karışık seri ve nihayet moloz örtüleri ve alüvyonlar gelmektedir.
İklim
İlçede karasal iklim egemendir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır. Orta Anadolu Bölgesi’nin karakteristik özelliği olarak en fazla yağışlar ilkbahar mevsiminde görülür. Yaz mevsiminde yağışın azalması ve sıcaklık artışına bağlı olarak kuraklık yaşanmaktadır. Kış mevsiminde ise, batı ve kuzeybatıdan yurdumuza sokulan cephelerden çok, Doğu Anadolu’dan Orta Anadolu’ya sarkan Kontinental polar (kuru, soğuk) cephe etkilidir. Bu sebeple soğuk geçen kış döneminde düşen yağış miktarı azalmakla birlikte, Balkanlar’dan ve Orta Akdeniz’den gelen nemli cephelerin etkisinde kaldığı zaman dilimlerinde yağış alır. İlkbahar sonu ve yaz başlarında sahada konveksiyonel yağışlar görülür. Yaz mevsiminde ise ülkemiz genelinde olduğu gibi saha güneyden sokulan tropikal kuru hava kütlesinin etkisinde kalır. Hava bu dönemde oldukça sıcak ve kuraktır. Bu dönemde düşen yağış miktarı oldukça azdır. İlçe en fazla yağışı mart, nisan, mayıs; en az yağışı ise temmuz, ağustos aylarında almaktadır. Toplam yıllık yağış miktarı 421,8 mm’dir.
İlçeye 1929’da kurulan meteoroloji istasyonu verilerine göre, Ilgın ilçesinin en düşük aylık ortalama sıcaklığı ocak ayında -0,3 °C, en yüksek aylık ortalama sıcaklığı temmuz ayında 22,1 °C, yıllık ortalama sıcaklığı 10,8 °C’dir. Mutlak maksimum sıcaklık 40,0 ºC, Mutlak minimum sıcaklık ise -25,6 ºC olmuştur. Sahada yıllık sıcaklık farkı fazladır (65,6 ºC). Hâkim rüzgâr yönü batı ve güneybatıdır.
Hidrografya
Bulasan Çayı ve Ilgın Çayı Ilgın ilçesinin iki önemli akarsuyudur. Çiğil Çayı olarak da isimlendirilen Ilgın Çayı, ilçenin kuzeybatısında yer alan Ilgın (Çavuşcu) Gölü’ne dökülmektedir. Ayrıca gölün doğu tarafından çıkan bir kanal vasıtasıyla Ilgın Ovası’na (yerel adıyla Atlantı Ovası) akıtılmaktadır. Karasal iklimin egemen olduğu sahada özellikle şiddetli yaz kuraklığından dolayı tarımda sulamaya ihtiyaç fazladır. Bunun için gölden özellikle Ilgın Ovası’ndaki tarımsal arazilerin sulamasında yararlanılmaktadır. Sahada taban suyu seviyesinin yüzeye yakın olmasından dolayı kuyular ve sondajlar vasıtasıyla kolayca yeraltı suyuna ulaşılmakta, konulan elektrikli pompalar vasıtasıyla yeraltı suyu özellikle tarımda sulama amaçlı değerlendirilmektedir. Sahada sulama amacıyla bazı göletler yapılmıştır. Bunların isimleri ve hizmete giriş tarihleri şöyledir: Çavuşçu Depolaması (1970), Atlantı Sulaması (1970), Mecidiye Göleti (1986), Ilgın Pompaj Sulaması (1992), Bulcuk Göleti (1995), Aşağı Çiğil Göleti (2006).
Ilgın (Çavuşçu) Gölü
Ilgın ilçe merkezinin 3 km kadar kuzeyinde yer alan tektonik oluşumlu bir tatlı su gölüdür. Bu gölün yüzölçümü yaklaşık 51 km2 olup yaz ve kış durumunda alan ve seviye değişiklikleri görülmektedir. Göl yüzeyinin denizden yükseltisi 1.019 metredir. Gölün çevresinde sazlık ve bataklıklar yer almaktadır. Gölün kapladığı alan yağışlı ve kurak dönemin uzunluğuna göre büyüyüp küçülmektedir. 1963 yılında DSİ IV. Bölge Müdürlüğü tarafından gölün güney ve kuzeyi setlenmek suretiyle ikiye bölünmüştür. Kuzey tarafta kalan bölümü kuruduktan sonra çevresinde bulunan Çavuşcugöl kasabası, Gölyaka, Tekeler, Misafirli ve Yorazlar köylerinde bulunan çiftçilere kuruyan saha kiraya verilerek tarla olarak kullandırılmaktadır. Ayrıca göl yüzeyini kaplayan kamış ve sazlar, göl çevresinde oturan insanlar tarafından toplanıp değerlendirilmektedir.
Bitki örtüsü
Sahada yazın kuruyan ot toplulukları yani bozkır bitki örtüsü yer alır. Dağlık alanlarda yükselti ve yağış miktarının ova tabanına göre fazla olmasına bağlı olarak yarı kurak-yarı nemli şartlar altında ormanlar oluşmuştur. Uzun süre yerleşmeye sahne olmuş bu sahada insanların etkisiyle orman tahrip edilmiştir. Bu tahrip edilen alanlarda ise antropojen bozkırlar yer almaktadır. Kamefit (kısaboylu çalı ve otlar) hemikriptofit (otsu bitkiler) ve geofitlerin (soğanlı bitkiler) bu sahalarda özellikle ova tabanı ve alçak platoluk alanlarda yer almaktadır. Kuru ormanlar ise bozkırın bittiği sahadan başlayıp orman üst sınırına kadar devam eder ki, bu ormanlar genellikle meşe ve karaçam gibi ağaçlardan oluşur. Sahadaki meşe toplulukları, genellikle bozkırların hemen üst kuşağından başlayarak yer yer 1.400-1.500 metreye kadar yükselir. Karaçam ormanları ise meşe ormanlarının üst kesiminden başlayıp dağ çayırları kuşağına kadar devam eder. Ayrıca göl kenarında sazlıklarda yer almaktadır. İlçenin toplam orman alanı 24.117 hektar olmakla birlikte son dönemlerde yapılan ağaçlandırma faaliyetlerine bağlı olarak %15 olan orman oranı artırılmaktadır.
Toprak
İlçe genelinde farklı toprak grupları görülmekle birlikte kahverengi ve kestane renkli topraklar geniş yer kaplar. Bu topraklar daha çok kuru alanı olarak kullanılmaktadır. Konya İl Tarım Müdürlüğü verilerine ilçenin arazi kullanma kabiliyet sınıflarına göre tarım arazisi en çok II. sınıf (22.650 ha) ve III. sınıf arazilerde (19.388 ha) olduğu görülmektedir.
B. Beşerî ve Ekonomik Coğrafya
Nüfus
Eski bir tarihî geçmişe sahip olan Ilgın ilçesi H 1288/1871 M Konya Vilayet Salnamesi’ne göre 906 nüfuslu ve 238 haneli bir kazadır. Bu tarihte bir nahiye ile otuz sekiz köy Ilgın’a bağlı olup, Ilgın kazasının merkez ve köyler toplam nüfusu 7.195 kişi ve toplam 777 hanedir.
Şemseddin Sami, Kâmusu’l-a’lâm’da Ilgın için: “Konya vilayeti merkez sancağına bağlı kaza merkezi bir kasabadır. Bütün kaza Argıthanı nahiyesi ile kırk dört köydür. 20.000 nüfusun hepsi Müslüman’dır” diye yazmıştır.
Ali Cevad ise, 1895’te, Ilgın hakkında 3.963 hane, kırk üç köy ve on altı mahalleden oluştuğunu, 19.577 nüfusun elli beşinin Hristiyan, geri kalanının Müslüman olduğunu belirtir.
ATTAP (Açıklamalı Türk Atlası Projesi) verilerine göre 1913 yılında Konya vilayetine bağlı bir kaza durumunda olan Ilgın’da toplam nüfus 32.740 kişi olup, bunun 31.932’si Müslüman geri kalanı gayrimüslimdir (Rum: 715, Ermeni: 103).
Ilgın, 1917 yılı kayıtlarında da Konya vilayetine bağlı bir kaza durumundadır. 1945 yılında ilçe merkezi 4.240 kişi, köy ve kasabalar 43.957 kişi, 1965’te ilçe merkezi 10.196, köy ve kasabalar 41.204, toplam 51.400 kişidir. 1980’de ilçeye, Argıthanı ve Aşağıçiğil bucaklarının bağlanması ile birlikte kırk bir köy bağlı olan ilçenin nüfusu, 1980’de 59.239 kişidir. Bu dönemde toplam nüfusun %28,3’ünü oluşturan 16.762 kişi şehirde yaşamaktadır. 1990 yılında ilçe merkezi 25.032, köy ve kasabalar 50.858, toplamda 75.890 kişi iken, 2010 yılına gelindiğinde ilçe merkezi 31.485, köy ve beldeler 27.603 ve toplam ilçe nüfusu 59.088 kişi olmuştur.
1980’de ilçede; nüfusu 1.000’inin üzerinde on iki köy vardır ve ilçedeki ortalama köy nüfusu 988 kişidir. Ilgın, Argıthanı ve Aşağıçiğil bucak merkezleri ilçenin en eski yerleşmeleridir. Ilgın’da 1869’da Argıthanı’nda, 1887’de ve Aşağıçiğil’de 1928’de belediye kurulmuştur. İlçedeki diğer üç belediye örgütünden Yukarıçiğil 1967’de, Beykonak ve Çavuşluoğlu belediyeleri de 1972’de kurulmuştur.
2015 yılı TÜİK verilerine göre Ilgın ilçesinin nüfusu 55.484’tür. Bu nüfusun 27.513’ünü erkekler, 27.971’ini de kadınlar oluşturmaktadır. İlçenin 2017 yılı nüfusu ise 54.825’tir.
Yerleşme
İlçenin gerek günümüzde gerekse tarihî süreç boyunca önemli yollar üstünde, özellikle tarihî İpek Yolu üzerinde bulunması yerleşmeleri etkilemiştir. Bununla birlikte su kaynakları, verimli tarım alanları da yerleşmelerin yer seçiminde belirleyici diğer faktörler olmuştur. Sahada yer alan yerleşmeler özellikle ova tabanlarında yoğunluk kazanmıştır.
Ilgın’da ilk yerleşmelerin son Neolitik, Kalkolitik MÖ (5500-3000) ve Tunç çağlarında MÖ (3000-1200) Ilgın Ovası’na açılan dere yataklarında vadilerde yoğunlaştığı dikkati çekmektedir.
İlçenin geçmişine ışık tutan unsurlardan bazıları da Hitit Yalburt Su Anıtı ve yirmi iki adet höyüktür. TAY (Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri) Projesi kapsamında ise ilçe sınırları içerinde otuz iki adet tarihî yerleşim alanı tespit edilmiştir.
1077 yılında Selçuklulara geçen bölge, farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Mesela Türkiye Selçukluları zamanında Ilgın, Honaz vilayetine bağlı bir kazadır. 872/1468’de Osmanlı hâkimiyetine giren bölge Karaman iline bağlı bir vilayet konumundadır. Osmanlı zamanında 150 akçelik bir kaza ve asker taifesinin fazlalığından dolayı “sipahi kethüda” yeri bulunduğu ve bir yeniçeri tarafından idare edildiği kaynaklarda belirtilmiştir.
Ilgın ilçesi yedi belde (ikisi bucak) ve otuz beş köy yerleşmesine sahiptir. Bucak müdürlüğü kadroları alındığından bu yerleşim yerlerinde sadece belediye teşkilatı vardır. Bunlar: Argıthanı (Bucak), Aşağıçiğil (Bucak), Yukarıçiğil, Beykonak, Çavuşcugöl, Gökçeyurt ve Balkı kasabalarıdır.
Ilgın’ın köyleri ise Büyükoba, Gölyaka, Tekeler, Dereköy, Misafirli, Yorazlar, Avdan, Çobankaya, Çömlekçi, Gedikören, Orhaniye, Kale, Düğer, Karaköy, Zaferiye, Boğazkent, Ağalar, Olukpınar, Sadık, İhsaniye, Eldeş, Bulcuk, Kapaklı, Mecidiye, Harmanyazı, Göstere, Geçit, Çatak, Ormanözü, Mahmuthisar, Barakmuslu, Güneypınar, Belekler, Dığrak ve Gökbudak’tır (Ilgın’ın bu belde ve köyleri 2014 yılında Büyükşehir Yasası gereği birer mahalleye dönüşmüştür).
2010 yılı Ilgın Kaymakamlığı verilerine göre ilçede 11.254 adet konut bulunmaktadır.
