AVLONYALI MEHMET FERİT PAŞA

Osmanlı Dönemi Konya valisi, sadrazam (1851-1914)

“Avlonyalı” lâkabı ile tanınan Mehmet Ferit Paşa, Yanya’da doğdu. Babası Avlonya (Vlora) Mutasarrıfı Mustafa Nuri Paşa’dır. Baba tarafından II. Bâyezit devri Kaptan-ı Deryalarından Güveği Sinân Paşa sülâlesine, annesi tarafından da Tepedelenli Ali Paşa’ya nispet edilmektedir. Mehmet Ferit tahsil hayatına Yanya’da başladı. Sıbyan mektebi, rüştiye ve Rum Lisesini burada tamamladı. Özel hocalardan ders alarak Arapça öğrendi, lise öğretmenlerinden de yedi yıl kadar özel olarak Fransızca, İtalyanca ve Rumca dersleri aldı.

Babasının Resmo Mutasarrıflığı vazifesinde bulunduğu sırada, 1867’de Resmo Cinâyet Mahkemesi Başkâtipliği vazifesi ile memuriyete başladı. 1868’de Kandiye sancağında tahrirat kalemi mûsevvid-i evvel görevine getirildi ve kısa bir müddet Girit Valisi Müşîr Rauf Paşa’nın maiyetinde çalıştı. Daha sonra da müsevvitlikten istifa ederek, Mostar mutasarrıflığına nakledilen babası ile birlikte giderek vilâyet mektubi kalemi müsevvitliğini fahri olarak yürüttü. Bir müddet Saraybosna’da Askerî İdare Meclisi kâtipliğinde de bulundu. 1874 yılında İzvornik tahrirat müdürü muavinliğine ve aynı zamanda fahrî olarak Hersek ayaklanmasının tahkiki için kurulan fevkalâde mahkemenin başkâtipliğine getirildi. Bir yıl sonra Gaşka sancağı tahrirat müdürlüğüne tayin edildi ve kısa bir süre de mutasarrıf vekâleti görevinde bulundu. 1877 yılında Tirebin kaim makamlığına, yine aynı yıl Hersek ve Bosna Fırkası Tahrirat Başkâtipliğine tayin edildi. Avusturya Devleti’nin, Bosna ve Hersek’e girmesi ile memuriyetten ayrı kaldı.

1879’da Bulgaristan Komiserliği muavinliğine getirilerek yedi ay kadar muavinlikte, kısa bir müddet de komiser vekilliği görevinde bulundu.

1880 yılında Diyarbakır Adliye Müfettişliğine atandı. On bir ay sonra da bu görevinden istifa etti. Yeni adlî kanunların bazı vilâyetlerde ne şekilde uygulanacağı konusunda cereyan edecek müzakerelere katılmak üzere adliye dairesinde teşkil olunacak komisyonda vazifelendirildiği kendisine tebliğ edildi. Fakat bu sırada Adliye Nazırı bulunan Ahmet Cevdet Paşa tarafından, Halep adliye ve icra memurları arasındaki bazı meseleler hakkında vilayetten ve mahallî adliye müfettişliği tarafından belirtilen hususların tahkik ve tetkiki için görevlendirildi. Bu vazifeyi ifa ederek döndükten sonra, İstinaf Mahkemesi hukuk kısmı azalığına tayin edildi.

Mehmet Ferit Bey 1884’de rütbe-i ûlâ sınıf-ı saniliğe terfi ederek Şura-yı Devlet İstinaf müdde-i umumiliğine tayin oldu. Yine aynı yıl Tanzimat Dairesi azalığına getirildi. İki yıl sonra rütbe-i ûlâ sınıf-ı evveline yükseltildi.

1887 yılından itibaren, adlî işlerin tadil ve ıslahı için kurulan komisyonda Maarif Nizamnamesi’nin tadili, şehremaneti bütçesinin, Duyun-ı Umumiye varidâtı bütçesinin ve maaşların tetkiki, hapishanelerin ıslahı gibi çeşitli tarihlerde teşkil olunan komisyon azalığı görevlerinde bulundu. Gayreti sebebiyle 1893’te rütbe-i balâ ile taltîf olundu.

27 Mart 1898 tarihinde Konya Valiliğine tayin olundu. Ferit Bey’in Bosna’da Askerî İdare Meclisi kâtibi iken tanıdığı ve bazı yardımlarda bulunduğu Gazi Osman Paşa onun bu iyiliğini unutmayarak Konya Valiliğine tayininde padişaha sadakat ve hizmetine kefil oldu.

Mehmet Ferit Bey’in beş yıla yakın bir süre kaldığı Konya Valiliği vazifesi esnasında, 18 Temmuz 1899 tarihinde, kendisine vezirlik rütbesi verildi. Konya’da bulunduğu sürede Konya’nın havasının, eşine ve kendisine iyi gelmemesi kızlarının da evlenme çağına gelmesi gibi sebeplerle tayinini istedi. Fakat merkezden H 1319/1901 M tarihli cevapta sırası geldiğinde İstanbul’da uygun bir memuriyete tayin olunacağı, şimdilik görevine devam etmesi bildirildi. Nihayet 28 Şaban 1320/30 Kasım 1902 tarihinde Konya Valiliğinden ayrıldı. Sadrazam Küçük Sait Paşa’nın azlinden sonra 16 Ocak 1903 tarihinde sâdır olan “Vezirim Ferit Paşa… nezdimizde malûm olan istikâmet ve sadakat ve dirayetiniz cihetiyle mesned-i sadaret uhdenize ihâle kılınmıştır…” mealindeki Hatt-ı Hümayûn’la sadrazamlığa tayin olunarak İstanbul’da, Arnavutköy’de, büyük bir yalıya yerleşti.

Ferit Paşa, beş yıla yakın bir süre sadaret makamında kalmıştır. Onun sadareti zamanında Arnavutluk’taki karışıklıklar devam etmiş, Sisam Adası’nda halk arasındaki asiler ayaklanmış. Ferit Paşa’nın teklifi ile Osmanlı donanması bu durumu kısa sürede bertaraf etmiştir. Yine Bulgar, Yunan ve Sırp çetelerinin ifsadı ile Makedonya’daki kargaşa ve eşkıyalığın devam etmesi, Rusya ve Avusturya’nın bir sivil komiser tayin ederek idareyi kontrol etmek arzuları, Islahat-ı Maliye Komisyonu teşkili ve ecnebi azaların bu komisyona tayin zorunluluğu gibi meseleler ortaya çıkmıştır. İstanbul’da huzursuzluk çıkaran Yaver Fehim Paşa ve Bedirhanîlerden Üsküdar muhafızı Ali Şamil Paşa’nın sürülmeleri ki -bu iki nüfuzlu kişiye karşı kanunî müeyyideyi uygulaması- Ferit Paşa’nın cesaretini göstermektedir. Ferit Paşa bu karışık ve sıkıntılı durumdan dolayı bir gün “Rıhtımdaki sırık hamallarına gıpta ediyorum” diyerek sıkıntısını dile getirmiştir.

Ferit Paşa’nın sadarete tayininde, Konya Valiliği esnasında yaptığı icraatların tesiri büyüktür. Bununla beraber, Konya’yı ziyaret eden Alman elçisine Konya’da gösterdiği misafirperverlikle elçinin itimadını kazanmış ve bizzat elçi tarafından Abdülhamit’e methedilmiş, yine saray mensuplarından İzzet Paşa’nın da dostluğunu kazanmış ve kendisinden sadakat senedi alınarak sadarete tayin edilmiştir. Onun tayini ile ilgili, Malûmât, İkdam, Tercümân-ı Hakîkât, Sabah, Levand, Herald, Monitor, Oryantal gibi yerli ve yabancı gazetelerde metheden yazılar neşredilmiştir.

Beş yıla yakın sadarette kalan Ferit Paşa meşrutiyet taraftarı olduğu için 22 Temmuz 1909 tarihinde sadrazamlıktan azledildi. Azlinden hemen sonra da İkinci Meşrutiyet ilan edilerek Ferit Paşa Meclis-i Ayan azalığına, daha sonra da Aydın Vali vekilliğine tayin edildi.

Ahmet Tevfik Paşa’nın sadareti zamanında Aydın Vali vekilliğinde iken teklif üzerine Dâhiliye Nezaretine tayin olundu. Sadrazamlıktan sonra nazırlık görevi ile meclise girmesi zoruna gittiği için kısa zaman sonra Nezaretten istifa etti. Ahmet Muhtar Paşa’nın sadaretinde tekrar Dâhiliye Nazırlığı teklif edildi ise de kabul etmedi. Bunun üzerine 29 Temmuz 1912’de Meclis-i Ayan reisliğine getirildi. Fakat Kamil Paşa kabinesinin düşmesi üzerine bu görevinden de azledildi. Hıdiv Abbas Hilmi Paşa’nın kızı ile evli olan oğlu Celaleddin Bey Mısır’da ikamet ediyordu. Balkan Harbi devam ettiği için Mısır’a gitti. Oradan İstanbul’a dönmeyerek Avrupa’ya geçti ve orada birçok yeri dolaştı.

İlk Arnavutluk prensi olan Prens Vid’in, Ferit Paşa’ya Arnavutluk hükümetinin başvekilliğini kabul etmesini defaatle ve ısrarla teklif etmesine rağmen; Ferit Paşa Osmanlı Devleti’nin sadrazamlığını yaptıktan sonra bu teklifi kabul edemeyeceğini ifade etti.

Kalp rahatsızlığından dolayı tedavi için bulunduğu İtalya’nın Sanremo şehrinde 20 Muharrem 1333/8 Aralık 1914’de vefat etti. Cenazesi Avlonya’ya getirilerek defnedildi.

İmtiyaz, İftihar, Mecidî, Altun Liyakat gibi çok sayıda Osmanlı madalyası ile Almanya, Avusturya, İtalya, İran, İsveç, İspanya ve Fransa devletlerinden nişanlar almıştır. Ali Fuat Bey tarafından Servet-i Fünûn’da neşredilen yazıda Ferit Paşa’nın meziyetleri ve noksanlıklarının göze çarpacak derecede bariz olduğu belirtilir.

Ferit Paşa, yaradılış olarak zeki hafızası kuvvetli, çok okuyan, lisanı hatadan salim ve düzgün olmamakla beraber, hitabeti uzun ve etkileyici, kitabeti hatadan uzak değilse de Türkçeyi rahatlıkla yazardı.

Fransızca ve Rumcayı çok rahat konuşur, modern bir düşünce yapısına sahip, devletin meselelerine müdrik, vazifesinde cesaretli ve faaldi. Sadrazamlığı zamanında memurlardan irtikâp edenleri takip eder ve istikamet üzere olanları mükâfatlandırırdı.

İşinde kararsız ve aceleci, birdenbire hiddetlenir. Nefsine sahip olma ve sır saklamaya kadir değildi. Lisanı perhizsiz, hususi ve resmî hayatında geçimsiz, gösteriş ve övünmeyi seven bir kişiliğe sahip olduğu zikredilmektedir.

Konya’daki İcraatları: Mehmet Ferit Bey Konya’ya geldiği günden itibaren faaliyetlere başlamıştır. Konya ve çevresi Osmanlı Döneminde uzun zamandan beri görmediği imar faaliyetine sahne olmuş, idarî bozukluklara ve çeşitli yolsuzluklara da el koymuştur. İrtikâbı ortadan kaldırıp, vilâyet sınırları dâhilinde eşkıyayı sindirmiştir. Onun emniyet ve huzuru sağlaması, halk üzerinde büyük tesir uyandırmıştır. Halkı, kendisini eşkıyaya karşı korumaya muktedir bir devletin varlığına inandırmıştır. Asayişi süratle düzeltmiş, geceleri devre çıkarak, ailelerin gece sokağa çıkmasına meydan vermeyen rezil kişileri yakalatıp cezalandırmıştır.

Ferit Paşa Konya’ya geldiği zaman Konya’nın içme suyu sıkıntısı vardı. Halkın ileri gelenlerinden Canbaz Deli Osman Ağa* ve Koyunoğlu Mustafa Efendi gibi kişiler vali ile görüşerek şehrin içme suyu meselesinin çözülmesini istediler. Bunun üzerine Ferit Paşa bir komisyon kurarak Mukbil, Dutlu, Çayırbağı, Hatıp sularını inceletmiş ve Çayırbağı suyunun şehre getirilmesi uygun görülerek yirmi kilometre uzaklıktan, Belçika’dan alınan demir borularla su getirilmiştir. Harcanan 18.000 liranın bir kısmı teberru olarak halktan toplanmıştır. Su, önce İstasyon mevkiine, oradan da Alâeddin Tepesi’ndeki su deposuna (bk. Alâeddin Su Deposu*) nakledilmiştir. Buradan yine demir borularla elli kadar çeşmeye dağıtılmış. 1902 yılında halkın katılımı ile büyük bir tören düzenlenerek açılışı yapılmıştır.

Çayırbağı’ndan getirilen suyun şehirdeki çeşmelere maksem olarak kolaylıkla ulaştırılması için 1902 yılında Ferit Paşa’nın emri ile Alâeddin Tepesi’nin doğu tarafına bir su deposu yapılmıştır.

Ferit Paşa sadece içme suyu ile ilgilenmekle kalmamış, Konya Ovası’nın sulanması için de çaba sarf etmiştir. Kuru Kafanın Mehmet Efendi ve Hasan Eğen gibi bazı köylülerin önerilerini ele alarak Beyşehir Gölü’nden kanallarla Ortakaraviran’a ve oradan da Konya Ovası’na su getirilmesi için çalışmaları başlatmıştır. Valiliği döneminde başlanan bu çalışmaya sadrazamlığı sırasında da önem vererek Alman demiryolu şirketine yaptırmak için çaba sarf etmiş ve ilk etüt, Alman mühendis A. Waldorp tarafından 1903 tarihinde tamamlanmış ve finans için 1907’de on milyon marklık hisse senedi Berlin’de piyasaya sürülmüştür. Yapım ihalesi Anadolu Osmanlı Demiryolu Şirketine verilmiş, ilk bölümü 1908 yılında tamamlanmıştır. Ferit Paşa bu aşamaların her safhasında işin takibini bırakmamış. Bu çalışmalar gerçekleştikten sonra yaklaşık 580 bin dönüm arazinin sulanması sağlanmıştır.

Ferit Paşa’nın Konya’ya yaptırdığı bir diğer eser de Buğday Pazarı’dır*. Bugün merkez Meram ilçesinde bulunan pazarın, sadece iki kapısı ayakta kalmıştır. 1899-1901 yılları arasında kitabesinde belirtildiği üzere Ferit Paşa tarafından inşa edilen bu yapı etrafı dükkânlarla çevrili bir avludan ibarettir. Yine Konya’da İdadî (bugünkü Karma İlköğretim Okulunun yerinde) ve bahçesindeki Müze-i Hümayûn Konya Şubesi 1901 yılında Ferit Paşa tarafından yaptırılarak çevredeki tarihî eserlerin toplanmasına çalışılmıştır.

Ferit Paşa’nın hatırasına 1901 yılında bir de çeşme yaptırılmıştır. Bugün Anıt civarında Devlet Tiyatrosu binasının batısında bulunan çeşmenin eski yeri değiştirilmiş, orijinal kitabesi kazınmış sadece yeni harfli kitabesi bulunmaktadır.

Konya’da Sadreddin Konevî Cami ve Türbesi Ferit Paşa’nın valiliği zamanında 1898 yılında büyük bir onarım geçirmiştir. İnce Minareli Medrese de Ferit Paşa zamanında tamir edilen (1899) eserler arasındadır.

Selçuklu eserlerinden olan ve zamanla harap duruma düşen Ali Gav Zaviyesi*, Ferit Paşa zamanında 1901 yılında onarılarak Mahmudiye Medresesi adıyla tedrise açılmıştır.

Memleket Hastahanesi’ni tevsi ve ilavelerle -yeniden yapılmış denilecek şekilde- tamir ettirmiştir. Bunlarla birlikte bugün birçoğu ayakta olmayan Meram ve Delikli Taş’ta un fabrikası, Konya’ya bağlı bazı yerleşim merkezlerine hükümet konakları, hapishaneler, askerî kışlalar, Antalya’da rıhtımlar inşa ettirmiştir.

İstasyondan şehir merkezine kadar geniş bir cadde açtırmış, şehirdeki ulaşımı kolaylaştırmak için Selanik’ten sökülen Atlı Tramvayı 1906 yılında Konya’ya göndererek faaliyete geçmesini sağlamıştır. Vilayet dâhilinde beş yüz kilometreden fazla yol ve gerekli yerlere köprüler inşa ettirmiştir.

Eğitim sahasında ise; Konya’da ilk yatılı sanat okulu “Hamidiye Sanayi Mektebi” adıyla onun zamanında Konya Bedesteni’nin yerine 1901 yılında Konya Vilayeti Ser Mühendisi Şefik Bey’e yaptırılmıştır. Yine İdadî Mektebi (bk. Konya Lisesi*), Numune Kız Okulu, on adet rüştiye, iptidai, Darulmuallimin, vilâyet merkezi ile kazalarda ve nahiyelerde çok sayıda iptidai okul açtırarak eğitim düzeyinin yükseltilmesi ve yaygınlaştırılmasına önem vermiştir.

Tarım sahasında ise ziraat numune tarlaları kurarak işe başlamış, bu tarlalarda yeni ziraat alet ve edevatının istimali ile yeni istihsal usullerinin tatbikinin çiftçilere öğretilmesine çalışmıştır. Patates ekiminin teşvik edilmesine, ipek böcekçiliği için dut fidanları yetiştirilmesine çaba sarf etmiş, hayvancılığın geliştirilip yaygınlaştırılması için hayvan ıslah merkezleri kurmuştur.

Konya halıcılığını teşvik için 1901 tarihinde bir sergi açmış, burada Konya havalisinde dokunan halı ve kilimler teşhir edilmiştir. Bu sergi Anadolu’da açılan ilk “Halı Kilim Sergisi” olmuş ve bu sergi, havadis olarak bugün Mevlâna müzesinde bulunan bir halı gazeteye işlenmiştir. Ferit Paşa bütün bu hizmetleri ile Konya’da iz bırakan bir vali olmuştur.

Avlonyalı M. Ferit Paşa
Ferit Paşa Çeşmesi eski hâli

BAYRAM ÜREKLİ

BİBLİYOGRAFYA

  • Gövsa, Türk Meşhurları, 136-137; Karal, Osmanlı Tarihi, 1983, VIII/299-300; Konyalı, Konya Tarihi, 1997, 491, 755, 812, 909, 988, 1124; Önder, 1971, 38, 95, 97, 169, 217-218, 240, 324, 335, 362, 365, 378-379, 386-389; İnal, Sadrazamlar, 1950, III/1587-1653; Danişmend, Kronoloji, 1955, IV/97, 345-346; Tansu, 1970, 5-8, 21-24, 60; Orhon vd., 1969, 237-245; Bildirici, 2000, 164-166; Cirtil, 2005, 121-137; Aytekin, 1994,106-114; Sözen-Dülgerler, 1981, 446-447; Ali Fuat, “Mehmet Ferit Paşa”, Servet-i Fünun, sy.1604, 1903; İkdam, Nu. 2475, 2479, 2486, 1901; Régis Delbeuf, Deux Excursions en Anatolie. De Constantinople à Koniah, Constantinople, 1902, 234, 264-265; BOA, Y.EE, 1907, Dosya nu: 82, Gömlek, 53; BOA, Y. MTV., 1907, Dosya nu: 298, Gömlek, 164; Önder, 1952b; KS, 1317/1902, 63, 67-69, 73, 95-101.