Selçuklu ilçesi sınırları içerisindeki Ankara Caddesi’nde, Musalla Mezarlığı’nın Kalenderhane girişinde yer alan ve kitabesi bulunmayan çeşme, cephe tasarımına göre XX. yüzyıl başlarına tarihlendirilmektedir.
Şahide şeklinde, bağımsız tek cepheli çeşme; 1,06 m genişlik, 2,20 m yükseklik ve 0,47 m derinliği olan, üst kenarları içbükey-dışbükey formda, boyuna prizmatik bir kütleye sahiptir. Bugün asli yerinde bulunmayan çeşmenin, sırt ve yan duvarları son onarımlarda yeşil-beyaz renkte, modern cam mozaikle kaplanmıştır. Güneye bakan çeşme cephesi, derleme tarzında dokuz ayrı mermer parçadan meydana gelir. Boz mermerden alt bloğun ortasında, musluk aynası gülçe motifli tek lüle deliği yer alır. Bu alt bloğun devamı niteliğinde, beyaz mermerden teşkil edilen çeşme cephesi iki yanda; düz, dışbükey ve içbükey silmelerle hafif içerlek hâle getirilmiştir. Kemer üzengisine yakın bir noktada kesilen bu silmelerden sonra, dış kenarları dalgalı ve ön yüzleri testere dişi motifli olan simetrik iki kısa parça gelmektedir. Cephe, kemer köşelikleri üzerine yerleştirilmiş kırık bir kuşak parçasıyla nihayetlenir. Çeşmenin Bursa kemerli aynalığı, bitkisel ve soyut motiflerden oluşan, zemin oyma süsleme kompozisyonuyla dikkat çeker. Ortada geniş bir yüzey kaplayan elips şekilli ayna motifinin altında, sütun ve kemer motifleriyle çerçevelenmiş bir çift vazonun içinde haşhaş motifleri yer alır. Vazo motifi suyu, haşhaş bitkisi ise bereketi temsil etmektedir. Aynanın hemen üzerinde, ortada bir hayat ağacının iki yanında simetrik olarak kıvrım dal ve ay-yıldız motifleri izlenir. Ayna motifinin bitkisel tepeliği üzerine kazılı “1977” tarihi, bir onarımla ilgili olmalıdır. Çeşme cephesi yakın zamanda mekanik silim yapılarak temizlenmiştir. Bugünkü çeşme yalağı betondandır.
Musalla Mezarlığı Çeşmesi, Konya’da XX. yüzyıl başlarında şahide şeklinde tasarlanan Ferit Paşa (1901) ve Zafer (1923-27) çeşmeleri ile benzer, anıt niteliğinde bir Geç Osmanlı yahut Erken Cumhuriyet Dönemi örneğidir.