Mübarizeddin Behramşah b. Kaymaz, Amasya beylerinden olup, I. Gıyaseddin Keyhüsrev (1192-1205-1205-1211), I. İzzeddin Keykavus (1211-1220) ve I. Alâeddin Keykubat (1220-1237) dönemlerinde emir-i meclis ve ordu komutanı olarak başarıyla hizmet etmiştir. Emir-i meclis, Selçuklularda sultanın eğlence meclisi ve toplantılarının tertip ve düzenlenmesinden sorumlu olan saray görevlisidir. Ayrıca askerlik ve savaş bilgisi Behramşah’ın asker kökenli olduğunu göstermektedir.
Türkiye Selçuklu Devleti tahtına ikinci defa oturan I. Gıyaseddin Keyhüsrev (1205), ilk icraat olarak Malatya’nın yönetimini büyük oğlu İzzeddin Kevkavus’a, Tokat’ı da ortanca oğlu I. Alâeddin Keykubat’a vermiş, bazı beyleriyle komutanlarını da oğulları ile birlikte göndermiştir. Melik İzzeddin’le birlikte Malatya’ya giden emirler arasında Mübarizeddin Behramşah da vardır. Behramşah, altı yıl boyunca burada hizmet etmiştir.
I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in şehit olmasından sonra (1211) memleketin tedbirli büyükleri bir toplantı yaparak sultanın en büyük oğlu İzzeddin’i taht için münasip gördüler. İzzettin Keykavus’u Malatya’dan getirerek Kayseri’de tahta oturttular. Yeni sultanın yanında Behramşah da vardı.
Tam Konya’ya hareket edileceği vakit Melik Alâeddin Keykubat Tokat’tan hareket ederek Kayseri’yi kuşattı. Uzun süren kuşatma sırasında çaresiz kalan sultan, Malatya’da iken hizmetinde bulunan Mübarizeddin Çavlı, Zeyneddin Başara ve Emir-i meclis Mübarizeddin Behramşah’ı çağırtarak istişare ile çıkış yolu aradı. Emirlerin yardımı ve Kayseri hâkimi ve şahnası (subaşı) Celaleddin Kayser’in aklı ile bu zor durumdan kurtuldu. Kuşatmayı kaldıran Alâeddin Keykubat da Ankara’ya doğru çekildi. Daha sonra teslim olan Keykubat, Malatya’ya hapse gönderildi.
I. İzzeddin Keykavus saltanat mücadelesini kazandıktan sonra fetih hareketlerine başladı. Önce Sinop’u kuşatarak fethetti (1214). Behramşah bu kuşatmada yer aldı. Sultan Sinop’un imarına büyük önem verdi. Devrin usulüne göre bu inşa faaliyetlerine büyük emirlerin hepsi katılmıştır. Sinop’taki Selçuklu Dönemi kitabelerinin üzerinde Mübarizeddin Behramşah’ın da ismi vardır.
I. İzzeddin Keykavus’un, Erzincan Meliki Davut oğlu Behramşah’ın kızı Selçuk Hatun’la evlenmek istemesi üzerine, Mübarizeddin Behramşah düğün ile ilgili bütün hazırlıkları yaptı. Erzincan’dan gelini getirmekle görevlendirildi. Hazırlıklar tamamlanınca, Emir-i Meclis Mübarizeddin, Kadı Şerefeddin ve hatunlar yola çıkarıldı. Erzincan’da beylere yakışır şekilde ağırlandılar. Eğlencelerin bitiminde gelini alarak Konya’ya döndüler. Bu düğün bir haftadan fazla sürmüştür.
Behramşah I. İzzeddin Keykavus’un Ermeniler üzerine düzenlediği seferde büyük yararlılıklar gösterdi. 3.000 öncü birliğiyle kahramanlıklar yazdı. Sultan, hediye olarak sırtından çıkardığı hilatı Behramşah’a giydirdi ve makamı beylerbeyi makamından üstün sayıldı (1216).
Behramşah, Sultan I. İzzeddin Keykavus’la birlikte Halep Seferi’ne de katıldı. Sultan, Mübarizeddin Behramşah’ı, 4.000 kişilik öncü bir kuvvet ile Arap ordusu istikametine gönderdi. Arap ordusunu gören Behramşah uyarıları dinlemedi ve asıl Selçuklu kuvvetleri gelmeden saldırdı. Başına gelecek akıbetten gafil olan Behramşah ilk hücumda başarılı olsa da Şam Meliki Melik Eşref’e esir düştü. Melik Eşref’in huzuruna çıkarılan Behramşah’ın yaraları sarıldı, iyi muamele gördü. Diğer esirlerle birlikte Halep’e gönderildi (1218). Daha sonra fidye karşılığında serbest bırakılarak Anadolu’ya geri döndü.
I. İzzeddin Keykavus’un ölümü üzerine (1220), diğer büyük emirlerle birlikte Alâeddin Keykubat’ın tahta geçmesine yardım etti. Malatya’daki esaretinden kurtulan yeni sultanı Sivas önlerinde bekleyen Behramşah, gizlice sultanı şehre aldı. Sivas’ta tahta çıkan I. Alâeddin Keykubat, Behramşah’ın yakın alakasıyla Konya’ya doğru yola çıktı. Bu arada sultanın değerli hediyelerine de mazhar oldu.
Zamanla I. Alâeddin Keykubat ve büyük emirler arasında kudret ve nüfuz yönünden bir çatışma yaşanmaya başlandı. Bu beylerin mahiyet ve zenginlikleri de dillere destandı. Sultan’ın Konya surlarından sonra Sivas surlarının da inşa maliyetini beylerin üzerine bırakması; Sultan’la beylerin geçimsizliklerini hat safhaya çıkarmıştı. Nihayetinde aralarında Mübarizeddin Behramşah’ın da bulunduğu emirler bir eğlence meclisinde sultana karşı bir komplo planladılar.
I. Alâeddin Keykubat bu komplodan haberdar olduğundan oyuna gelmedi; ama içinden korkunç bir intikam planı yaptı. Kayseri’de sarayına davet ettiği emirleri bertaraf etti. Emirler tutuklanıp birer eve hapsedildiler. Mahiyetleri de zindana atıldılar. Emirlerin evlerine naipler gönderilerek bütün mal ve servetlerini kaleme vurduktan sonra evleri mühürlendi, muhafazası için bekçiler konuldu. Bunların bütün yakınlarıyla akrabalarının evleri yağma edildi. Seyfeddin Ayaba’nın hemen bir kale burcuna götürülmesi başının bedeninden ayrılması için emir verildi. Zeynüddin Başara’yı bir odaya tıkarak kapısını sımsıkı bir duvarla ördüler. O, burada açlıktan öldü. Emir-i Meclis Mübarizeddin Behramşah’ı, hizmetçisi Ruzbe ile Zamantı Kalesi’ne gönderdiler, Bahaeddin Kutluca’yı eğersiz bir katırla ağlaya sızlaya Tokat’a yolladılar, orada bertaraf edildi. Behramşah, Zamantı’da hayatını kaybetti (1223). Sadece birkaç orta derecedeki devlet adamı bu katliamdan sürgün edilerek kurtuldular. Anonim Selçukname’ye göre katledilen emirlerin sayısı yirmi dört kişi idi. Daha sonra I. Alâeddin Keykubat katledilen emirlerin bütün adamlarıyla akraba ve mensuplarının da idam edilmesini istedi. Fermanı yazdırdı, ama Emir Komnenos’un ısrarı ile bundan vazgeçti. Bütün öldürülen emirlerin malları hazineye nakledildi.