Mübarizeddin Çavlı hakkında ilk bilgilere I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in ölümünden sonra karşılaşılmaktadır (1211). I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in ölümü üzerine Türkiye Selçuklu Devleti’nde taht mücadelesi başlamıştı. Bu mücadelede I. İzzeddin Keykavus Kayseri’de tahta çıkmış, kardeşi I. Alâeddin de kendisine amcası Erzurum Meliki Mugiseddin Tuğrulşah, Ermeni kontu II. Leon, Yağıbasanoğlu Zahiruddin İlig’i destekçi bularak Kayseri’de kardeşini kuşatmıştı. I. İzzeddin Keykavus’un yanında diğer bazı emirlerle birlikte Mübarizeddin Çavlı da görülmektedir. Ümitsiz bir duruma düşen I. İzzeddin Keykavus’u ümitlendiren Zeyneddin Beşşare, Mübarizeddin Behramşah ve Mübarizeddin Çavlı olmuştur. Hemen bir gün sonra Celaleddin Kayser, Ermeni kontu II. Leon’u kuşatmadan ayrılmaya ikna edince, I. Alâeddin Keykubat Ankara Kalesi’ne sığınmak zorunda kaldı. Böylece I. İzzeddin Keykavus tahtında rakipsiz kaldı. Sultan, Mübarizeddin Çavlı’ya desteğinden dolayı Elbistan’ı ikta olarak verdi. I. İzzeddin Keykavus ikinci evliliğini Mengücekli Behramşah’ın kızı Selçuk hatun ile yapmıştı. Mübarizeddin Çavlı, kız istemeye giden heyetin içindeydi. Yine Halep üzerine yapılan sefer için kurulan mecliste Mübarizeddin Çavlı da vardı. Ama bu sefer başarı ile sonuçlanmadı (1218).
Sultan I. İzzeddin Keykavus ölünce (1220) yine toplanan devler erkânı içinde Seyfeddin Ay-aba, Mübarizeddin Behremşah, Zeyneddin Beşşare, Bahaeddin Kutluğca gibi Mübarizeddin Çavlı da söz sahibiydi. I. Alâeddin Keykubat tahta çıktıktan sonra da Çavlı, Sultanın güvenini kazandı. I Alâeddin Keykubat Moğollara karşı savunma politikası geliştirirken, İslam dünyasına birlik için mektuplar gönderiyordu. Bu sırada Harezmşah Sultanı Celaleddin, Diyarbakır Artuklular’ı ile Selçuklara karşı işbirliği yapmaktaydı. Bunun üzerine, I. Alâeddin Keykubat, Mübarizeddin Çavlı ve Esededdin Ayaz’ı Malatya’ya çağırdı. Mübarizeddin Çavlı’yı Kahta üzerine sefer yapmakla görevlendirdi. Çavlı da Kahta’yı alarak görevini yerine getirdi (1226).
Sultan I. Alâeddin Keykubat, Mübarizeddin Çavlı ve Emir Mavrozomes’i Ermeni seferine memur etti. Bu sefere denizden de Mübarizeddin Ertokuş destek verdi. Selçuklu ordusu karadan Maraş ve Ceyhan Vadisi boyunca Çukurova’ya inip, Çinçin Kalesi’ne kadar ilerledi. Selçukluların aldığı yerler arasında en önemlisi İç-il idi. Sultan bu Ermeni sınırının idaresini Kemareddin Lala’ya verdi (1225). Bu başarılı seferin en önemli emirlerinden birisi Emir Mübarizeddin Çavlı, diğeri de Emir Manuel Mavrozomes idi.
Selçuklu sultanı, Moğollara karşı iş birliği çabalarına balta vuran Harezmşah Sultanı Celaleddin Harezmşah üzerine yürüdü. Yapılan Yassıçemen Savaşı’nda (10 Ağustos 1230), Mübarizeddin Çavlı savaşın kazanılmasında da önemli rol aldı. Bu savaşta Mübarizeddin Çavlı, Esededdin Ayaz ve Mübarizeddin İsa ile birlikte öncü birlikleri idare etti. Savaş sonucunda Harezmşah Devleti’nin boşalttığı Azerbaycan’ı Moğollar doldurdu. Bölgeye gelen Çormağan Noyan, Anadolu’ya Kafkasya Derbent geçidinden akınlar yapmaktaydı. Sultan, Kemaleddin Kamyar’ı Moğollar üzerine gönderdi ise de Moğollar Anadolu’yu terk etmişlerdi. Bölgede bulunan Mübarizeddin Çavlı Kamyar’a, Moğollar’ın, Gürcüler’in kışkırtmasıyla Anadolu’ya akın yaptığını söyleyerek Gürcüler üzerine sefer yapılması gerektiğini söyledi. Böylece Gürcüler üzerine sefer yapıldı. Gürcü seferi büyük başarıyla sonuçlandı.
Mübarizeddin Çavlı, Sultan I. Alâeddin Keykubat’ın Eyyubiler üzerine yapılan seferde de önemli görevler üstlendi. Mübarizeddin Çavlı’nın Sultan Alâeddin’in ölümü hadisesinde hangi tarafta durduğuna dair kesin bir bilgi mevcut değildir. Görünen o ki Sultan Alâeddin’in zehirlenme hadisesine muhalefet etmemiştir. Bundan dolayı II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in bütün seferlerinde ismi geçmektedir. II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in Amid seferinde Mübarizeddin Çavlı önemli başarılar kazandı (1240). Türkiye Selçuklu tarihinin en önemli bir dönüm noktası olan Kösedağ Savaşı’nda da güngörmüş devlet adamı olarak II. Gıyaseddin Keyhüsrev’i uyardıysa da sultan onu dinlemedi. Yaşanan bu hezimet üzerine Mübarizeddin Çavlı gibi güngörmüş devlet adamlarından Nasuheddin Farisî, Sultan II. Gıyaseddin’e: “Sözümüzü dinlemeyip, uğursuz emirlerin sözünü dinledin. Ülkeyi ve devleti yok edip Müslümanları acılara boğdun!” sözü Selçuklu Devleti’nin hâlini gözler önüne sermektedir. Selçuklu ordusunun dağılması üzerine genç sultan Mübarizeddin Çavlı’ya: “Ülkenin yönetimini sana bırakıyorum” diyerek Sivas’a doğru çekildi. İki gün sonra Mübarizeddin Çavlı Sultanın huzuruna çıktığında da Sultan tarafından kendisine “emirülümera” rütbesi verildi.
Kösedağ Savaşı’ndan sonra Mübarizeddin Çavlı’ya dair bir bilgi yoktur. Muhtemelen bu tarihten sonra vefat etmiş olmalıdır (1243). Hayatının büyük bir kısmını Türkiye Selçuklu Devleti’ne hizmette geçirmiş, bu süreçte devletinin zirvesini de çöküşünü de görmüştür. Mübarizeddin Çavlı’nın devlet hizmeti fedakarlıklar ve başarılarla doludur. Hiçbir kaynakta onun hakkında olumsuz bir ifadeye rastlanmamaktadır.