Selçuklu Döneminden, günümüze kadar gelebilen ve Karamanoğulları ile Fatih dönemleri resmî kayıtlarında adı geçen çok az mahalleden biri olan Şükran Mahallesi, Konya’nın tarihî mahallelerindendir. Doğuda İstanbul Caddesi, kuzeyde kısmen Alâeddin Caddesi, batıda Karahafızlar Sokağı ve Kalecik Mahallesi, güneyde Sephavan Mahallesi ile çevrilidir. Mahallenin batı ucu Kalecik Mahallesi’nin içine girmiş gibidir.
924/1500 yılında Yavuz Sultan Selim döneminde yapılan sayımda yetmiş dokuz Konya mahallesi arasında Şükran Mahallesi’nin de adı geçmektedir. Kanuni döneminde de Şükran Mahallesi 9 hane, 11 neferden ibarettir. III. Murat döneminde, 992/1584 yılında mükellef sayısı 31’dir. 1264 (1847-48) yılı temettü defterine göre mahallede 34 mükellef dört grupta vergilendirilmiştir. Şeriye sicillerinde başta mülk satışı olmak üzere çeşitli sebeplerle mahallenin sıkça adı geçmektedir. Çarşıya yakınlığı sebebiyle mahallede sipahi, tenekeci, terzi, demirci ve neccar gibi esnaf gruplarından insanlar çoğunluktadır. Bazı Çankırılılar da bu mahallede oturmaktadır.
Mahallenin doğu tarafında Konya çarşısının büyük bir bölümü, Çıkrıkçılar İçi ile Kunduracılar İçi ve Büyük Bedesten dâhil, İstanbul Caddesi’ne kadar olan büyük bir alan bu mahalle sınırları içerisinde yer almaktadır. Bu sebeple mahallede Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde hane, nüfus ve mükellef sayısı oldukça düşüktür. Tapu kayıtlarına göre, Osmanlı Döneminde yorgancılar çarşısının devamında Kazancılar ve Çiviciler sokakları yer almakta idi. 1950’li yıllara doğru bile bu sokak içerisinde birkaç kazancı dükkânı bulunuyordu.
Meşhur İsmail Konevi ve Simavlı Medreseleri de mahalle sınırları içerisindedir. İsmail Konevi Medresesi ile eski adıyla Abdülfettah, sonraki adıyla Simavlı Medresesi, eski Topçu Çıkmazı ve Altınçeşme Sokağı arasında sırt sırtadır. Her iki medrese de Sahipata Katlı Otopark’ı içerisinde kalmıştır. Şimdi bu otopark, Kalecik Mahallesi ile Şükran Mahallesi arasında yer almaktadır.
2007 yılında mahallenin nüfusu 96’dır. Nüfustaki bu düşüklüğün en büyük sebebi mahallenin iş yerleri ile dolması ve mahalleye Sahipata Katlı Otoparkı’nın yapılmış olmasındandır.
2009 yılında yapılan son değişikliğe göre de mahalle sınırları genişlemiştir. Mahalle sınırı güneyde eski sur dışını aşmıştır. Bu duruma göre de doğuda İstanbul Caddesi, kuzeyde Alâeddin Caddesi, güneyde yeni Hacı Fettah Mahallesi, batıda ise, Gazialemşah (Şimdi Sahipata) Mahallesi ile çevrilidir.
Yeni Şükran Mahallesi’ne çevresindeki Kalecik, Kalecelp, Kürkçü, Mücellit, İhtiyarettin, Sephavan, Muhtar, Uluğbey ve Karakurt mahalleleri dâhil edilmiştir (Uluğbey ve Karakurt mahallelerinin güney tarafları bölünerek Hacı Fettah Mahallesi sınırları içerisinde kalmıştır). İki mahalle arasında Furkandede Caddesi sınır teşkil etmektedir. Mahalleler birleştirildikten sonra, 2013 yılında mahallenin nüfusu 3.502 olmuştur. 2015 yılında ise mahallenin nüfusu 2.895’tir.
Evlerinin ekserisi küçük bahçeli veya avlulu olan mahallenin, tarihî dokusu zaman içerisinde korunamamış, büyük ölçüde tahrip olmuştur.
Otopark yapılan yerde Kenanlar Kadılar’ın, karşılarında da Keleşler’in evleri vardı. Kenanlar’ın evleri bahçeli evlerdi. Altınçeşme Sokağı’nın karşısında da Tahir Paşa’nın kızlarının evi bulunuyordu.
Halk arasındaki bir rivayete göre mahalle adını Şükran Mescidi’nden almıştır. Mescit de bu adı, çok uzak yerlerden çarşıya gelenlerin, işlerine gitmeden bu mescitte iki rekat şükür namazı kılmalarından almış. Türk-İslam ülkelerinde mahalleler, bir mescit, cami, tekke ve zaviye gibi dinî yapılar etrafında oluşmuştur. Şükran Mescidi, Konya surlarının doğuya açılan kapılarından birinin çok yakınındadır. Bu kapı, Kapı Camii’nin bulunduğu bölgededir. Kapı Camii de bu sur kapısının yakınında inşa edildiği için bu isimle anılmıştır. Kapı Camii yokken doğuya açılan sur kapısına en yakın mescit, yapım tarihi bilinemeyen Şükran Mescidi’dir. Bu itibarla mescidin bu hususiyeti mahalle halkının rivayetiyle örtüşse de kaynaklarda belirtildiğine göre mahallede bir de Şükran Darülhuffazı’nın bulunması bu rivayetin geçerliliğine zayıflatmaktadır. Mahalle, muhtemelen, bu eserleri yaptıranın adı ile anılmaktadır.