Kürkçü (günümüzde Şükran) Mahallesi’nde, Mevlâna Caddesi’nin Alâeddin yönü girişinde, Nu. 4’te yer alan yapı, Tekel Genel Müdürlüğünün 1930’lu yıllardaki genişleme çalışmalarına bağlı olarak Sivas, Afyon ve Antalya gibi bazı Anadolu şehirlerinde inşa ettirdiği idare binalarından birisidir.
Yapının temeli Mimar Nihat tarafından hazırlanan projeye göre atıldıysa da Mimar Nihat’ın İnhisarlar Genel Direktörlüğü Fen Heyeti’nden ayrılması üzerine, bu kez Mimar Tahir Tuğ projeyi yeni ihtiyaçlara göre tadil ederek, 1935 yılında bugünkü şekliyle tamamlamıştır.
Betonarme karkas sistemiyle inşa edilen binanın cepheleri tamamen sıva üstü açık sarı renkte boyalıdır. Duvarlarda dolu tuğla kullanılmıştır. Kapı-pencere doğramaları ahşaptan olup, yalnız bina giriş kapıları demir kanatlıdır. Yapının elektrik ve mekanik tesisatları zaman içinde yenilenmiştir. Zemin döşemeleri özgün hâlinde dökme mozaikle kaplıdır.
Doğu-batı doğrultusunda uzunlamasına dikdörtgen bir alan kaplayan bina; yarım bodrum üzerinde zemin, bir ve teras katlarından oluşmaktadır. Kübik karakterli kütle tasarımında özellikle giriş cephesinin belirgin simetrik kurgusu dikkat çeker. Yan cephelerde yine yalın bir simetrik düzen izlenirken, doluluk ve boşluk oranlarıyla farklılık gösteren arka cephenin doğu kesimi dışa çıkıntılıdır.
Yapı doğu, batı ve güney yönlerde uzanan dar sokaklara bitişik cephelidir. Doğu ve batı cepheler birbirleriyle simetrik düzende olup, zeminde üç, birinci katta ise beşer adet dikdörtgen pencere açılmıştır. Yan yana ikili gruplar hâlinde sıralanan altlı-üstlü pencereler güney köşede teklidir. Her iki yan cephede, zemin katın güney köşesine yakın, depolara açılan birer tali kapı vardır. Zemin kat açıklıklarında demir kepenk ve korkuluklar kullanılmıştır. Güney cephe birinci kat seviyesinde bir kademe içeri çekilerek, boydan boya uzanan bir balkona yer verilmiştir. Cephenin zemin katı ortasında, bir kapı ve iki yanında birer pencerenin dışında, doğu ve batı köşelere yakın ve muhtemelen sevkiyat giriş çıkışını kolaylaştırmaya yönelik, sonradan açılmış birer büyük pencere daha bulunmaktadır. Güney cephenin birinci katında eşit aralıklarla sıralanan beş adet geniş dikdörtgen pencere, cephe boyunca uzanan balkona bakmaktadır.
Kuzeyde, Mevlâna Caddesi’ne paralel giriş cephesi, ortadaki kapı girintisi aks olmak üzere tamamen simetrik bir düzen gösterir. Cepheden 1,00 m kadar içerlek tutulan kapı açıklığı, içbükey ve dışbükey silmelerle üç yönden çerçevelenmiştir. Zemin katta girişin iki yanında, içten dışa doğru sırasıyla; birer yuvarlak pencere, mağaza birimlerine ait kapılar ile yatık dikdörtgen çerçeveli satış pencereleri yer almaktadır. Birinci kat, ortada iki kat yüksekliğinde ızgara tipi üçer pencere ve bunun iki yanında uzanan balkon hacimlerinden meydana gelen ters “T” biçimli bir cephe çıkmasıyla hareketlendirilmiştir. Çıkmanın iki yanındaki balkonlara açılan bir kapı ve bir pencere ile cephe köşelerinde ikişer dikdörtgen pencere açılmıştır. Balkona bakan çıkma kenarlarında ise birer dar pencereye yer verilmiştir. Düz çatılı binanın orta kısmında bir teras katı vardır.
Zemin katta; girişin iki yanında danışma ve vezne odaları ile caddeye açılan birer mağaza yer almaktadır. Her iki mağazanın da arkasında geniş mamulat depoları vardır. Güneybatı köşedeki depo bölümünde, bir koridor üzerinde sıralanan üç odanın yapının özgün planında bulunmadığı görülmektedir. Giriş holünün karşısında, planın ortasına yerleştirilmiş üç kollu merdivenle birinci kata çıkılır. Merdiven korkulukları demirden olup, ahşap küpeştelidir. Birinci kat doğu-batı doğrultusunda uzanan bir koridorla ikiye ayrılarak, idareye ait bürolar düzenlenmiştir. Kuzey kanatta eş büyüklüklerde beş ayrı oda sıralanırken, güneyde boydan boya uzanan bir salon camekânla bölümlendirilmiştir. Salonun önünde yine boydan boya uzanan bir balkon vardır. Birinci katta koridorun doğu ucunda iki bölümlü helâya yer verilmiştir. Koridordan tek kollu dar bir merdivenle çıkılan teras katı, başmüdür için tahsis edilmiş dört oda, mutfak ve banyodan ibaret bir lojmanı ihtiva etmektedir. Yapının orta kısmında konumlanan lojman, doğu ve batı kanatlarda “U” planlı birer terasla çevrilidir. Binada ayrıca, girişin altında merdiven holüne açılan depo ve kalorifer dairesi olarak tasarlanmış yarım bodrum kat yer almaktadır.
Konya Tekel İdare Binası kütle kompozisyonuyla, mimarlık tarihçilerinin “Ankara kübiği” olarak adlandırdıkları bir üslubu yansıtmaktadır. Türkiye’de modern mimarlık sürecinde kübizmin ilk örnekleri 1930-1940 kuşağında, başta başkent Ankara’da faaliyet gösteren yabancı mimarlar tarafından uygulanmıştır. Bunlar arasında Ernst Egli ile birlikte, yine Ankara’daki birçok kamu binasının tasarımcısı olan Clemens Holzmeister’ın rolü büyüktür. Tahir Tuğ’un Antalya ve Konya şehirleri için tasarladığı inhisarlar idare binalarının cephe çıkmaları Holzmeister stilinin etkisindedir.
Tekel Binası, Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi (1910-1930) sonrasında yaşanan modern mimarlık arayışlarının Konya’daki göstergesi olmakla birlikte, yerli mimarların da bu alandaki başarısını belgelemektedir. Özelleştirme kapsamında satışı tamamlanan Konya Tekel İdare Binası, yakın zamana kadar bazı küçük onarım ve değişiklikler yapılarak kullanılmıştır. Yapı, bugün boş ve bakımsız vaziyette yeni kullanıcılarını beklemektedir.