Zahrüddin Ali Türbesi, Meram ilçesi, Gül Bahçe Mahallesi, Kumocağı Sokağı’nda Kara Kemal Mezarlığı’nın içerisinde ve güneybatı köşesindedir. 13.11.1982 tarihinde ve A-3861 sayı numarası ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen türbe, Vakıflar Genel Müdürlüğünün mülkiyetindedir.
Türbenin kitabesi veya vakfiyesi günümüze ulaşamamıştır. Ancak yapının bulunduğu yer, Selçuklu Döneminin gül ve lale bahçeleriyle ünlü meşhur Durunday, günümüzde ise Lale Bahçe semtidir. Türbenin tarihlendirilmesini sağlayan bölüm ise sandukanın bulunduğu cenazelik kısmıdır. Cenazelik kısmının ortasındaki sanduka Selçuklu tarzı bir mezar yapısı olup, alt kaidesi Gödene taşından, üst asıl bölüm mermer malzemeyle yapılmıştır. Sandukanın baş tarafında sülüs yazı ile “Bu türbe merhum Zahru’d-dîn Alî bin Yûnus nevvera’llahü kabrehü”; ayakucunda 682 tarihi, sandukanın iki tarafına ikişer satır Kürsi Ayeti yazılmıştır. Bu kitabelerden 682/1283 yılında Yunus oğlu Zahrüddin Ali’nin buraya defnedildiği; dolayısıyla da türbenin bu tarihlerde yapıldığı ve XX. yüzyılda da esaslı bir onarım geçirdiği anlaşılmaktadır.
6,04x6,10 metre ölçüleriyle kare planlı olan türbenin üzeri sivri kırma çatı ile örtülüdür. Türbenin asli hâlinin beşik tonoz örtülü mumyalık ile kare planlı ikinci bölüm ve üzeri kubbe ile örtülü olduğu kalan izlerden anlaşılmaktadır. Türbenin cenazelik kısmının duvarları moloz taş, üst örtüde tuğla malzeme, zemin katta ise köşelerde kesme taş, duvarlarda tuğla malzeme kullanılırken son tamirde kerpiç malzeme kullanılmış; cephelerinde küçük pencereler açılmıştır. Doğudaki dikdörtgen kapıdan iç mekâna geçilmektedir. İç duvarlar dışta olduğu gibi kireç harcı ile sıvanarak beyaza boyanmıştır. Duvarların üstüne doğu-batı doğrultusunda silindirik kalın bir kiriş atılmış, ahşap kirişlemeli tavanı bunun ortasından yukarı ve yanlara yükselen daha ince tali kirişlere taşıtılmıştır.
Türbenin ortasında kaidesi taş, iki kademeli prizmatik kaidesi, gövdesi mermerden bir sanduka yer almaktadır. Bunun üstüne oturan mermer gövdenin alt tarafı hafif dışa doğru kavislenmiş, üstü de sivri kemerli tonoz gibi biçimlenmiştir. Hörgüç kısmı yer yer kırılmış olan sandukanın yan yüzlerine ikişer satır hâlinde Kürsi Ayeti yazılmış, ayrıca yanına üç, ayakucuna da iki sıra yazı hakkedilmiştir. Sandukanın baş tarafında sülüs yazı ile mumluk bulunmaktadır. Sandukanın başucuna dikilen yanları düz, ortası dairevi ilgi çekici mumluğun üst tarafı kırılmış olup, ayakucunda da yine benzer bir taş dikkati çekmektedir. Türbenin altında cenazelik katının bulunduğu, batıdaki pencerenin önüne açılan 0,50x1.00 metre ebadındaki dikdörtgen bir delikten seyyar bir merdivenle buraya inilmektedir.
Günümüzde asli hâline uygun olarak yeniden onarım görmekte olan türbenin, sakini hakkında herhangi bir malumat bulunmamaktadır.