Konya iline bağlı ilçelerden biri olan Yalıhüyük; il merkezinin güneybatısında, Suğla Gölü’nün kenarında yer almaktadır. Konya il merkezine 126 km uzaklıkta bulunan ilçe; güney ve doğusunda Ahırlı, kuzey ve batısında ise Seydişehir ilçeleriyle komşudur.
I. COĞRAFYASI
Yüzölçümü itibariyle Konya’nın en küçük ilçesi olup, Türkiye’nin de en küçük ilçelerinden biridir (Kaymakamlık verileri 130 km2; HGK verileri 94 km2). İlçe, adını, Suğla Gölü (Trgidis) kıyısında bulunan höyükten almıştır.
Yalıhüyük, idari olarak Konya iline bağlı olmakla birlikte, coğrafi olarak Akdeniz Bölgesi sınırlarında bulunmaktadır. Yer şekilleri bakımından sade bir topografyaya sahip olup, kısmen bir çanak özellik göstermektedir. İlçe ve çevresini güney ve güneybatıda Batı Toroslar ve Geyik Dağları, güneydoğu da Esenler Dağı, kuzeydoğu da Erenler Dağı ile Alacadağ ve uzantıları çevrelemiş vaziyettedir. İlçenin güneybatısındaki Toros Dağlarının olduğu bölgede ilçenin en önemli yaylaları bulunmaktadır. Bunlardan belli başlıları Gölcük, Yirce, Mutlu ve Sarnıç yaylalarıdır. İlçedeki en önemli yükselti, ilçenin batı sınırında bulunan 1318 metre yükseltideki Öztepe’dir.
İlçedeki en önemli hidrolojik birim Suğla Gölü’dür. Ayrıca gölden çıkan Beyşehir Sulama Kanalı ve dönemlik bir akarsu olarak Suğla Gölü’ne dökülen Irmak Çayı’dır.
Suğla Gölü
Yalıhüyük ve Seydişehir ilçeleri arasında, bir polye tabanında yer alan sığ ve küçük bir göldür. Çevredeki karstik kaynaklar ve Beyşehir Gölü’nden gelen sularla beslenmektedir. Su seviyesi ve kapladığı alan büyük değişiklik göstermekte olup, yaklaşık 4.000 hektar alan kaplamaktadır. Bazı yıllar ise nerdeyse tamamen kurumaktadır. Seviye değişimlerinde hem Beyşehir Gölü’nden bırakılan su miktarı, hem yöredeki düdenlerin su kaybı (gidegeni), hem de iklim faktörleri etkilidir. Ancak son yıllarda suları çekilmiş tamamen kuruma noktasına gelmiştir. Gölün tamamen veya büyük oranda kuruduğu yıllarda göl tabanındaki verimli ovalarda başta nohut olmak üzere baklagiller üretimi yapılmaktadır. Göl seviyesi 1.040 metredir.
Jeoloji
Çalışma alanı Kambriyen-Tersiyer zaman aralığında oluşmuş kaya birimlerini kapsamaktadır. Stratigrafi özellikleri ve kapsadıkları kaya birimleri açısından birbirlerinden değişik havza şartlarını yansıtan “Birlik”ler yer almaktadır. Bu birlikler Bozkır Birliği, Geyik Dağı Birliği ve Bolkar Dağı Birliği’dir. İlçe topraklarının ve sahanın büyük bir kısmında Bozkır Birliği görülmektedir.
İlçenin Suğla Gölü kenarında Kuaterner Dönemine ait alüvyonlar bulunmaktadır. İlçenin doğu kesimlerinde ise Eosen ve Oligosen dönemlerine ait kalkerli malzeme bulunmaktadır. İlçe genelinde kalkerli arazi hâkim olduğundan bölgede karstik şekiller görülmektedir.
İklim
İlçenin iklim özelliklerine bakıldığında genel olarak karasal iklim özellikleri görülmektedir. Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlıdır. Yıllık sıcaklık ortalaması 12 ºC, yıllık yağış ortalaması 520 mm’dir.
İlçenin güneybatısında Toros Dağları üzerinde Gölcük Yaylası bulunmakta olup, yöre halkı yazları genellikle burada yaşamaktadır. Ayrıca ormanlık arazide bulunmasından dolayı hayvancılığa ve dağ turizmine oldukça uygundur.
Bitki Örtüsü ve Toprak
İlçenin bitki örtüsü yayla alanlarında ormanlık iken, diğer alanlarda bozkır formasyonları görülmektedir. İlçenin toprak türleri kireçli, kahverengi ve kırmızımsı kahverengi orman topraklarıdır.
Yerleşme ve Nüfus
Yalıhüyük daha önce Bozkır ilçesine bağlı bir belde olduğundan 1990 yılından öncesinde Bozkır verileri kullanılmıştır.
Yalıhüyük’ün ilçe olduktan sonraki ilk nüfus sayımı olan 1990 yılındaki nüfus sayımında ilçe merkezinde 3.948, köylerde de 300 kişi olmak üzere toplam nüfusu 4.248 kişidir. 2000 yılından nüfus artmış toplam nüfus 5.575 kişiye ulaşmıştır. Ancak 2007 yılında yapılan adrese dayalı nüfus sayımında merkez nüfusu 1.778 kişiye, toplamda 1.898 kişiye düşmüştür. Bunda hem daha önceki yılların sayımlarında arttırılan rakamların ADNKS’de netleşmesi, hem de ilçede yaşanan yoğun göç olayı etkili olmuştur. 2008-2009 yıllarında bir miktar artan nüfus 2010 yılından 1.731 kişi olmuştur. 31 Aralık 2013 yılı TÜİK verilerine göre 895’i erkek, 935’i kadın olmak üzere toplam nüfus 1.830 kişidir. 2015 TÜİK verilerine göre Yalıhüyük’ün nüfusu 1.512’dir. Bu nüfusun 747’sini erkekler, 765’ini de kadınlar oluşturmaktadır. İlçenin 2017 yılı nüfusu ise 1533’tür.
İlçede kadın nüfusun fazla olması yörede göç olayının özellikle de erkek nüfus göçünün fazla olmasının bir sonucudur. İş imkânlarının yetersizliği özellikle erkek nüfusun yurt içi ve dışına göç etmesine sebep olmuştur. Özellikle 1960’lı yıllardan sonra başta Almanya olmak üzere pek çok ülkeye işçi göçü yaşanmıştır. Ayrıca Konya, İstanbul ve Antalya gibi pek çok şehre de göçler olmuştur. Göçü tetikleyen önemli bir olay ise 1964 yılında Suğla Gölü’nün taşması sonucu yaşanan felakettir. Bu durum Almanya’ya göçü hızlandırmıştır. Yurt dışına giden ilk neslin pek çoğu emekli olduktan sonra Türkiye’ye kesin dönüş yapmış olsa da diğer kuşaklar yurtdışında yaşamaya devam etmektedir. Yurt içi göç ise büyük şehirlere doğru olmuştur. En çok göç İstanbul, Antalya, İzmir ve Konya’ya yapılmaktadır. İç göçlerin sebeplerine bakıldığında ise, ekilebilir arazinin azlığı, tarımda makineleşmenin çoğalması, kara ulaşım ağının artması, kırsal bölgelerde yüksek doğurganlık sonucu hızlı nüfus artışı ve buna bağlı olarak kırsal kesimde görülen gizli işsizliğin yaygın olması etken olmaktadır. Ayrıca büyük şehirlerdeki hayat cazibesinin çekiciliği, şehirlerdeki iş imkânları, yüksek ücret, eğitim, sağlık ve eğlence gibi konulardaki imkânların bulunuşu göçü tetikleyen sebeplerden sadece bir kaçıdır. Yöre halkına göre ilçedeki nüfus sayısının yaklaşık beş katı Yalıhüyük dışında yaşamaktadır. Bu da göçün ne denli büyük olduğunun bir göstergesidir.
İlçeye bağlı iki köy bulunmakta olup, yeni Büyükşehir Yasası’na göre de bu köyler mahalle statüsüne dönüşmüşlerdir. 2013 TÜİK verilerine göre Arasöğüt’te 146 kişi, Sarayköy’de 46 kişi, Aşağı Mahalle’de 904 kişi, Yukarı Mahalle’de ise 734 kişi yaşamaktadır.
İlçe merkezindeki konutlar -özellikle son yıllarda yapılan konutlar- betonarme olarak yapılmakta olup, eski konutlar taş ve kerpiçten yapılmıştır. Arasöğüt Mahallesi’nin konutlarının geneli betonarme, Saray Mahallesi’nin evlerinin ise hemen hepsi kerpiçten yapılmıştır.
İlçede herhangi bir sosyal tesis bulunmamaktadır.