Yeni Fikir, 1 Ocak 1925 tarihinde yayına başlamıştır. Konya Enerjetizm Okulu (Konya Felsefe Okulu) akımının yayın organıdır. Etki alanı Konya ile sınırlı kalmayan dergi, çağdaş düşünce ve modernleşme sürecinde etkili olmuştur. Harf İnkılâbı'ndan sonra bir süre daha çıkmaya devam etmiştir. Dergi, yayın itibariyle, geçiş dönemi özelliklerini, yeni toplumsal sistemin arayışını sembolize eder. Elli iki sayı yayımlanan Yeni Fikir, kırk üçüncü sayısı ile Latin alfabesine geçmiştir. Fakat başlangıçta yeni alfabe kullanımında zorlandığı anlaşılmaktadır. Kullanılan harflerin tam olarak yerleşmemiş olması, yeni alfabenin dizgi ve ifadede yeterince yerleşmemiş olması derginin yayın politikasını da etkilemiştir.
Sahibi, yazı işleri müdürü ve başmuharriri Naci Fikret Baştak olan Yeni Fikir, resmî olarak desteklenmiş bir düşünce dergisidir. İl genel meclisi tarafından devamlılığının temin edilmesi, daha önce resmen desteklenen Ocak dergisinin benzeri olduğunu düşündürür. Fakat Yeni Fikir, günlük siyasi bir yapı takip etmemiştir.
Derginin kapağında, on beş günde bir çıkacağı ilan edilmiştir. İçeriğinin, “ilmî ve edebî” olacağı belirtilmiştir. İl genel meclisi tarafından yayımının devam ettirilmesi, resmî yapı ile uyumlu gitmesini bir yönden gerekli kılmıştır. Dergicilik, Konya’da İkinci Meşrutiyet’ten sonra, basın yayın-hayatına katılmış ama uzun soluklu olamayan bir yayıncılık türü olarak kalmıştır. Yeni Fikir, geçici bir heves ürünü dergilerden yayın süresi yönüyle de farklı olmuştur.
Vilayet Matbaası, Babalık Matbaası ve Yeni Matbaada basılan dergide başta Naci Fikret (Baştak) ve Paris’ten Namdar Rahmi (Karatay) olmak üzere, Ahmet Kutsi Tecer, Enver Hulusi, Kâzım Nami Duru, Eyüp Hamdi, Mehmet Zeki Dalboy, Saadettin Nüzhet Ergun, Ahmet Necati Atalay, Naim Hazım Onat, Fahri Behiç, Maarif Müdürü Celil, Ali Ragıp, Darülfünun Ruhiyat Müderrisi Mustafa Şekip, Osman Nuri, Feridun Nafiz, Tevfik Macit, Memduh Yavuz (Süslü), Sadrettin Rahmi ve Eyüp Hamdi gibi yazarların yazıları yayımlanmıştır.
Derginin çıkış sebebi, 1 Ocak 1925’te Naci Fikret tarafından, fikir terbiyesi olarak açıklanmıştır. Çünkü insanları sırf hayvani bir vahşet ve ilkellikten kurtararak bugünkü seviyeye yükselten, bedenin değil, beynin faaliyetidir. En kuvvetli fert ve cemiyet, fikrî faaliyet yönünden en ziyade gelişmiş olan fert ve cemiyettir. Onun için her şeyden önce ve her şeyden fazla olarak fikrî terbiye gereklidir.
Naci Fikret, akıl ile ilgili eğitimin önemini vurguladıktan sonra, bunun nasıl yapılacağına da değinir. Ona göre, kitapların genel bir akım oluşturma kabiliyeti azdır. Zira kitaplar, ilme, gerçeğe, şiddetli bir istek ile arzu duyanları çekebilir. Tecrübeler bunu göstermiştir. O zaman ilmî bir dergi çıkarmak gerekmektedir. Son günlerde, genç ruhlarda gerçeğin ilmini öğrenmeye şiddetli bir açlık hissedilmiş olmalı ki, bir biri ardına yeni gazete ve mecmualar yayımlanmıştır. Çünkü uzun süredir, spor ilgisi, fikrî akımların ilmî faaliyetlerin, yerini alarak genç ruhları istila etmiştir. Spor, sağlığı koruma gayesinden o kadar sapmıştır ki, gençleri kuvvetlendirecek yerde zayıflatan, kansızlığa, hatta vereme ve kalp hastalığına tutulmalarına sebep olan kumar gibi olmuştur.
Naci Fikret, düşünceye önem veren, düşünceyi öne çıkartmak isteyen biridir. Ona göre, fikir ve ilim sahasındaki zayıflık, fakirlik tedavi edilmelidir. Bu konuda ilerleme kaydedilmesi, vatan ve milletin geleceği için vazgeçilmezdir. Derginin yayın politikasını bu temel esas belirlemiştir. “Yeni Fikir” sözünden kastedilen, cehalet ve gösterişte öne çıkmak, ama işin özünde boşluk bulunan bir züppelik değildir. Cehalet ve tutuculuk, ister asırlık köhne elbiseler altında saklansın, ister görkemli, göz kamaştıran kostüme bürünsün, nefret edilecek bir şeydir. Olayların iç yüzüne, nüfuz edebilen her düşünürün geliştirmek istediği yenilik, kafanın içinde, ruhta yaşayacak olan, modaya tabi olmayan ciddi bir yeniliktir. Zira gelişmeler, modaya dayanan sığ kanaatlerin çabuk ortadan kalktığı hâlde, ilmî kanaatlerin öyle olmadığını, göstermiştir.
Dergi fikrini ortaya atan ve yayın işini düzenleyen kişi, aslında Konya Maarif Müdürü Celil Bey’dir. Celil Bey, öğretmen ve öğrencilerin, mevcut müfredat dışında gelişmeleri takip edecekleri, düşünce ufuklarını açacak bir yayın olması için Yeni Fikir’i tasarlamıştır. Yeni Fikir’in ideolojik duruşu, Batı medeniyeti yönelişine aykırı değil, paraleldir. Enerjetizm kurgusu, gücü enerjide gören izah tarzıyla, İslam medeniyetinden farklıdır. İslam dışılığı o dönemin resmî yönelişi ile örtüşmektedir. Türk düşünce tarihi üzerine bir eser yazan Hilmi Ziya Ülken, dergiyi, Cumhuriyet Devri fikir hareketlerinden Enerjetizmin yayın organı olarak nitelendirmiştir. Ülken’e göre dergi, Konya’da önceki devirlerde yetişmeyen düşünce adamlarını yetiştirmeye başlamış ve basının bu konudaki önemine dikkat çekmiştir.
Dergi, dönemin okumuş kesimi ve eğitimci zümresi tarafından takip edilmiştir. Dergide; felsefe başta olmak üzere, ilmî, tarihî, eğitim ve halk bilimiyle ilgili ve ırkların oluşumu hakkında yazılar yer almıştır. Bunlar yanında, edebî incelemeler, büyük yazarlar, biyografiler, vecizeler, şiirler, çeşitli yazılar yayımlanmıştır. Yeni Fikir, toplum hayatının her alanında söz söyleyen bir yapıya sahiptir. Freud’un psikolojiye getirdiği yenilikleri tartışır. Amerika’daki eğitim sistemi, sanat-ahlak felsefesi, gündelik hayatın anlaşılmasına, Türk arkeolojisine kadar birçok alanda tartışmaları sayfalarına taşır. Ekol oluşturmaya çalışır, dünyayı takip ederken, Anadolu’daki mevcut sistemin değişim ve dönüşümü için gerekli olan tahlilleri yapmaya gayret eder. Dünyada felsefe, psikoloji, sosyoloji ve eğitim alanında yapılan tartışma ve gelişmelerin dergide yer alması istenmiştir. Yeni Fikir, yayımlandığı döneme göre, fikrî yönden daha gelişkindir. Temel olarak pragmatizm ve Türkiye’de güçlenen Bergsonculuğa karşı, Enerjetizm ekolünü savunan dergi, kapanışına kadar bu düşüncede yayımına devam etmiştir.
Reklam ve ilana yer verilmeyen dergide, ticari davranmaya ihtiyaç duyulmamış; okuyucu ile arasında, düşünce tarzında benzeşme, gönül bağı kurma çabası güdülmüştür. Yeni Fikir’i sürükleyen, Naci Fikret ve Namdar Rahmi’nin, Konya’dan ayrılmaları üzerine dergi kapanmıştır.