Konya’nın Karatay İlçesi, Sedirler Mahallesi’nde, Kağnıcılar Mezarlığı’nın güneyinde yer almaktadır. Mezarlık yamuk planlıdır. 32.400 m²lik büyük bir alanı kaplar. Mezarlığın çevre duvarı moloz taşlarla örülmüştür. Kuzey, kuzeydoğu ve güneybatıda olmak üzere üç giriş kapısı bulunmaktadır. Girişlerde ve iç kısımlarda çok sayıda çeşme mevcuttur. İçerisinde düzgün yürüyüş yolları ve duvarların üzerine ferforje parmaklıklar yapılmıştır. İç kısımda çok sayıda ağaç vardır. Zemin yabani otlarla kaplıdır. Mezarlığın güneybatı girişinde bekçi kulübesi bulunmaktadır. Korunması ve bakımı bekçi tarafından sağlanmakta ve defin işlemi hâlen devam etmektedir.
Tarihî mezar taşlarında kullanılan malzeme Sille ve Gödene taşı ile mermerdir. Mezar şahideleri üçgen alınlıklı, sivri ve yarım daire kemerli olup genelde süslemesizdir. Erkeklere ait mezar taşlarında fesli, sikkeli ve çeşitli sarıklı başlıkların kullanıldığı da görülmektedir. Ancak başlıklı mezar taşlarının bir kısmının başlıkları kırılmıştır. Sille mezarlıklarında sıkça gördüğümüz, duvarları Sille taşı ile örülerek, üzerine yine aynı taştan tek parça bir kapak taşının yerleştirildiği lahit tipindeki mezarlar da mevcuttur. Taşlarda yazı çeşidi olarak sülüs ve talik hat kullanılmıştır. Bu yazılar kabartma tekniğindedir. Bazı mezar taşlarında yazılar kartuş içine alınmıştır. Ayrıca çok sayıda üzerinde yazı bulunmayan, kabaca şekillendirilmiş, büyük boyutlu mezar taşları da bulunmaktadır. Zaman zaman Bizans Dönemine ait sütun parçaları da mezar taşı olarak kullanılmıştır. Mezarların bir kısmının yalnız baş taşı, bir kısmının ise hem baş hem ayak taşı mevcuttur. Cumhuriyet Dönemi mezar taşlarında ise mermer ve beton malzeme kullanılmış, hem baş hem ayak taşının bulunduğu çerçeveli mezar tipi tercih edilmiştir. Baş taşlarında güneş biçimli bir tepe kısmı yapılmış, ayak taşlarında ise servi motifi sıkça işlenmiştir.
Aliyenler Mezarlığı, adını, kabristanın yerini bağışlayan şahıstan almıştır. Mezarlıkta görülebilen en eski mezar taşı 1119/1707 yılına aittir. Buradan mezarlığın XVIII. yüzyıl başlarından günümüze kadar kullanıldığı anlaşılmaktadır. Ancak yerde toprağa gömülü çok sayıda Osmanlıca yazılı mezar taşı dikkati çekmektedir. Bu taşların mezarlığın tarihini daha eskilere götürmesi muhtemeldir.