Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Oğuz boyları Anadolu’ya hâkim olmuş, Alparslan’ın komutanlarından Kutalmışoğlu Süleyman Şah Konya ve yöresini ele geçirmiştir. Türkiye Selçuklularının yıkılmasına kadar (1308) Selçukluların egemenliğinde kalmış olan bölgede bu dönemde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Karamanoğulları, Mehmet Bey zamanında Altınekin’e hâkim olmuştur (1227).
Zıvarık halkı, Avşar Türkmenleri Turgutoğulları ve Oğul Beyli Türkmenlerinden meydana gelmekteydi. Türkiye Selçukluları zamanında verimli toprakları ve coğrafi konumu sayesinde en parlak dönemini yaşamış ve bölge çok büyük bir ticaret merkezi konumunu almıştır. Bu derece ticari ve merkezi büyümenin neticesi olarak da Altınekin’de hâlen mimari yapısını koruyan Zıvarık Hanı, Gölcek Hanı, Sarnıç Hanı, gibi önemli sosyal ve kültürel değerler inşa edilmiştir.
Osmanlı Devleti Dönemi
Altınekin (Zıvarık) Osmanlı Döneminde, Türkiye Selçukluları Dönemindeki cazibesini koruyamamış; dolayısıyla da ciddi bir gelişme gösterememiştir. 1500’lü yıllara kadar göç alan bölge sonraları göç vermeye başlamıştır. Yakın etrafına verdiği göçlerle şimdiki Akıncılar, Dedeler beldeleri ve Ölmez, Sarnıç, Akçaşar köyleri oluşmuştur. Son dönem Osmanlısını bize yansıtan eser ise Ali Paşa Camii’dir.
XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti iskân siyaseti doğrultusunda bu bölgeye Maraş Türkmenleri, Rişvan Aşireti Türkmenleri, Kırım Türkleri ve Atçeken beylerinden belirli gruplar yerleştirilmiştir. Arap Ağazade Seyyit Muhammed Memiş Paşa, Arap Ağazade Süleyman Ağa Oğlu Mehmet Bey, Binbaşı Mehmet Bey’in Oğlu Süleyman Bey, Ataullah Özbay Efendi gibi Atçeken beyleri Altınekin’de yaşamışlar; vefatlarında da buradaki mezarlığa defnedilmişlerdir. Bu dönemde ayrıca Anamur bölgesinde yaşayan Yörük grupların bir kısmının da bu yörede yerleştiği bilinmektedir.
Cumhuriyet Dönemi
Altınekin ilçesi, belde ve köyleri, gerek I. Dünya Savaşı’ndaki cephelere ve gerekse Millî Mücadele’ye fiilen katıldıkları, bu vatan savunmaları esnasında esir düştükleri ve birçok şehit verdikleri tarihî kaynaklarca belirtilmekte aynı zamanda yerli halkça bilinip ifade edilmektedir.
Altınekin’e Cumhuriyet Döneminde mahkemeler, nüfus idaresi gibi bütün kamu kuruluşları kurulmuş ve Altınekin gelişmiş bir yerleşim merkezi konumuna getirilmiştir. Ancak bu kuruluşların 1960 yılında başka yerleşim merkezlerine taşınması ile küçük bir nahiye hâlini almış ve 1976 yılına kadar nahiye müdürleri tarafından yönetilerek kasabalığını sürdürmüştür.
III. İDARİ DURUM
Altınekin, 4 Temmuz 1987 gün ve 19507 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3292 Sayılı Kanunla ilçe olmuştur. 4 Ağustos 1988 tarihinde de ilçe kaymakamının atanması ve göreve başlaması ile ilçedeki kamu kuruluşları kurulmaya başlamıştır.
Altınekin Kaymakamları
Rıza Yılmaz (1988-1991)
İbrahim Akpınar (1992-1994)
Mustafa Üçkuyu (31.05.1995-01.09.1997)
Abdullah Demir (vekil) (27.02.1996-02.04.1996)
Halil Canavar (08.09.1997-24.08.1998)
A. Ufuk Hasçakal (vekil) (07.09.1998-01.03.1999)
Hülya Kaya (vekil) (13.03.1999-15.09.1999)
Hüseyin Karameşe (vekil) (03.07.2000-20.09.2000)
Gökay Özkan (vekil) (02.07.2001-01.10.2001)
Ferda İleri (vekil) (01.10.2001-08.04.2004)
Ahmet Karakaya (vekil) (26.08.2003-01.11.2003)
M. Emin Bilmez (vekil) (01.11.2003-29.11.2004)
Abdulhalim Can (vekil) (30.11.2004-18.04.2005)
B. Alp Arslanköylü (vekil) (18.04.2005-31.05.2005)
B. Alp Arslanköylü (31.05.2005-16.10.2006)
M. Emin Bilmez (vekil) (16.10.2006-17.03.2007)
Adem Kaya (vekil) (17.03.2007-14.05.2007)
Adem Kaya (14.05.2007-13.08.2009)
İhsan Kara (vekil) (14.08.2009-05.10.2009)
Hülya Kaya (vekil) (05.10.2009-15.12.2009)
Mithat Can Kutluca (vekil) (15.12.2009-05.04.2010)
Murat Şener (05.04.2010-17.08.2010)
Haydar Köktaş (29.08.2012-27.07.2015)
Lütfullah Göktaş (31.07.2015-…)
Altınekin Belediye Başkanları
İbrahim Koyuncu (Temmuz 1956-Kasım 1958)
Abdullah Hançer (Kasım 1958-Mart 1960)
Ahmet Hotamış (Mart 1960-Ocak 1961)
Mehmet Yıldırım (Aralık 1963-Haziran 1968)
Hasan Yılmaz (Haziran 1968-Temmuz 1971)
Ali Poçan (Temmuz 1971-Eylül 1973)
Hasan Tanoğlu (Mart 1976-Aralık 1977)
Kâmil Topaloğlu (Eylül 1973-Mart 1976)
Ahmet Tanoğlu (Aralık 1977-Eylül 1980)
H. Hüseyin Varlı (Eylül 1980-Mart 1982)
Şaban Koç (Temmuz 1982-Mart 1984)
Selahaddin Topaloğlu (Mart 1984-Mart 1989)
Halil İğdeli (Mart 1989-Mart 1994)
Sırrı Ezdemir (Mart 1994-Mart 2009)
Ali Poçan (Mart 2009-Mart 2014)
Muharrem Dere (Mart 2014-…)
Altınekin’e Bağlı Mahalleler ve Yaylalar
Altınekin’in Kale, Ölmez ve Yenice olmak üzere üç merkez; Dedeler, Oğuzeli, Akıncılar, Akköy, Akçaşar, Hacınuman, Koçaş, Mantar, Sarnıç, Yenikuyu, Ayışığı, Borukkuyu, Karakaya, Koçyaka, Ölmez, Topraklık ve Yeniyayla olmak üzere on yedi taşra mahallesi mevcuttur.
Yaylaları: Akkaş, Arif, Azapağlı, Azizler, Çukurkuyu, Dere, Gezkuyu, Gürbüzler, Güvercinlik, Gölcük, Hamdininyayla, Has, İpdüşen, İncekuyu, Kamışoğlu, Karadüşen, Karahallı, Kemer, Keşlik, Kızboğan, Topraklık, Merdivenli, Nasıfkuyu, Ortaköy, Soyhan, Tahir, Tömek, Tol, Yeni, Giymir.
IV. KÜLTÜR
Bayramlar
Altınekin’de bayram kutlama hazırlıkları birkaç gün önceden başlar. Bu hazırlıklar ev temizliği yiyecek ve giyecek hazırlıklarıdır. Arife günü ikindi namazından sonra ve bayram namazından sonra mezarlık ziyaret edilerek dualar okunur. Bayram yemekleri yakın akrabalarla birlikte yenir. Fakir çocuklara giyecek ve para yardımı yapılarak onlar sevindirilir. Millî bayramlarda okulların katkısı ile şenlikler düzenlenir. Yarışmalarda derece alanlar belediye ve kaymakamlıkça ödüllendirilir. Tüm çocuklara şekerleme ürünleri dağıtılır.
Doğum ve Sünnetler
Yeni doğan ya da sünnet olan çocuğa bahşiş olarak altın, elbise, para, koyun, koç veya keçi armağan edilir. Nineleri tarafından çocuğa kundak hazırlanır. Dişleri çıkınca diş bulguru dökülür.
Diş bulguru programına yakın akrabalar çağrılır. Davetliler de hediyeleriyle gelirler. Kenevirli, haşhaşlı sıcak bulgur diğer çetnevirle birlikte ikram edilir. Bu uygulama hanımlar arasında yapılmaktadır.
Asker Uğurlama
Askere ve ailesine hısım akrabaları tarafından yemekli davetler verilir. Askere gidecek genç için asker çetneviri düzenlenir. Asker adayı gençle arkadaşları, mevsim meyveleri ile zengin kuru yemiş çeşitlerinden oluşan çetneviri birlikte neşe içinde yerler. Bu toplantıda eğlenceli oyunlar oynanması da âdettendir. Askere gidecek genç, köyden ayrılacağı gün tekrar hısım akrabayı ziyaret ederek allahaısmarladık, der. Hısım-akraba, eş-dost, konu-komşu, askere harçlık adıyla para verir. Hareket yerinde toplanan asker adayları imam tarafından dua okunduktan sonra yolcu edilirler.
Ölümler
Bir evde ölüm vuku bulmuş ise, defin işlerinde ve sonrasında bütün akrabalar ve uzak yakın komşular üzüntülü aileye destek kabilinden yardıma koşarlar. Bir hafta boyunca da cenaze evine yemek getirilir. Taziyeye gelenlerce cenaze yakınlarına: “Emir Allah’tan, başın sağ olsun.” denir. On gün süren taziye ziyaretlerinde sürekli Kuran-ı Kerim’den aşırlar okunur.
Giyim
Kadınlar tamamen kapalı giysiler giyerler. Günlük hayatta dört metre kumaştan dikilen şalvar, şalvarın üzerine işlik veya bluz, bunların üzerine el örgüsü yelek giyerler. Başlarını “çember” denilen örtüyle kapatırlar. Bu örtünün üstüne “boğdu” denilen bir örtü daha örtülür. İhtiyarlar ayaklarına mest-lastik, gençler ve orta yaşlılar ise iskarpin giyerler. Erkekler ise kendileri için yöreye has bir giyim kuşam şekli olmadığından pantolon, ceket, gömlek türü kıyafetleri giyerler.
Kış Eğlenceleri
İlçe halkı bahar ve yaz mevsiminde boş olmadığından bu mevsimlerde eğlenceye vakit ayıramazlar. Yalnızca kış aylarında her yaştan halk, kendi arasında gruplar kurarak odalarda oturup çeşitli oyunlarla eğlenir ve yemiş yerler. Bu uzun kış gecelerinde yüzük, yattı-kalktı, vız vız gibi oyunlar oynanır.
Aile Hayatı
Aile ocağında dede-nine, anne-baba ve çocuklarla üç kuşak bir arada otururlar. Yeni evlenen delikanlı aile ocağını uzun süre terk etmez. Bir çatı altında oturan yeni evliler, anne ve babalarının yanında çocuklarını açıkça sevemezler. Sevme durumları büyükler tarafından saygısızlıkla nitelendirilir. Torunlarla dede ve nine ilgilenir. Aileye yeni gelen gelin bir sonraki gelin gelene kadar kayınvalide yanında kalır, sonraki gelin geldikten sonra yakında bir yere ev yapılır ve önceki gelin oraya taşınır.
Yemekler
Yayla çorbası, bamya, kapama, su böreği, sarma, tirit, dolma, pilav, hoşaf, höşmerim, sacarası, kaymak helvası, karnıyarık, kıvrım, çakal, çökelek böreği, delioğlan sarığı, şebit (saç böreği), tava böreği, gaygana gibi yemekler bayram, davet ve önemli günlerde misafirlerin durumuna göre yapılır ve bir silsile ile ikram edilir.
Eğitim
İlçede okuryazar oranı %96 civarındadır; ama üniversite okuyanlar nüfusun %0,74’ünü oluşturur. Bunlar arasında bayanların yüzdesi oldukça düşüktür. İlçede lise ve üniversite gibi okullara devamın oldukça az olmasının sebebi tarımda işçi ihtiyacı ve buna bağlı olarak eğitim bilincinin yerleştirilememesidir.
İlçede okul çağında olmayan nüfus %13, okuryazar olmayan nüfus %4, okuryazar olan nüfus %10, ilkokul okuyan nüfus %60, ortaokul okuyan nüfus %10, lise ve dengi okullarda okuyan nüfus %2,15 ve üniversite okuyan nüfus %0,74’tür.
2015-2016 Öğretim Yılı itibariyle Altınekin’in merkez ve taşra mahallelerinde 9 ilkokul, 2 ortaokul, 3 imam hatip ortaokulu, 1 çok programlı lise ve 2 Anadolu imam hatip lisesinde eğitim-öğretim faaliyetleri sürdürülmüştür. İlçenin eğitimle ilgili diğer istatistiki bilgileri şöyledir:
Okul/Kurum: 19
Derslik: 166
Öğrenci: 2.505
Öğretmen: 195
Derslik Başına Düşen Öğrenci
İlkokul + Ortaokul: 22
Genel Ortaöğretim: 0
Mesleki ve Teknik: 18
1996 yılında Konya’da kurulan Altınekinliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği en önemli faaliyet olarak Altınekinli üniversite öğrencilerine karşılıksız burs imkânı sağlayarak öğrencilerin yüksek okula gitmelerini teşvik etmektedir.
V. TURİZM
Kültür Varlıkları
Kale Höyüğü
Konya il merkezinin kuzeydoğusunda, Altınekin ilçe merkezinde modern yerleşmenin içinde kalmış durumdadır. 1988 yılında, S. Güneri başkanlığındaki ekip tarafından incelenen höyüğün büyük boyutlarda olduğu tahmin edilmektedir. Yüzey araştırması sırasında; höyük yüzeyinde Helenistik ve Roma Dönemlerine ait yoğun çanak çömlek parçaları bulunmuştur. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer almaktadır.
İlçenin merkezinde yer alan höyükte 1997 yılında H. Bahar’ın yaptığı arkeolojik yüzey araştırmalarda İlk Tunç Çağı, MÖ 2000 ve Orta Çağ keramik parçaları tespit edilmiştir. Bu sebeple buradaki yerleşmenin yaklaşık 5000 yıllık olduğu düşünülmektedir.
Bu buluntulardan MÖ 2000 yıllarında Hitit Döneminde de yerleşimin olduğu anlaşılan bölgede Luvi kökenli halklar oturmaktaydı. Bölgedeki yazıtlardan MS III. yüzyıla kadar bu etkilerin varlığının sürdüğü anlaşılmaktadır. Ayrıca bu bölgedeki Antik Grekçe yazıtlarda Frigce etkiler görülmüştür.