Konya’nın batısında yer alan Derebucak, 1967’de belde, 1987’de de ilçe statüsü almıştır. Yüzölçümü 483 km², ilçe merkezinin denizden yüksekliği 1.235 m’dir. İdari bakımdan Konya’ya bağlı olmakla birlikte coğrafi bakımdan Akdeniz Bölgesi’nde yer alır. Kuzeyinde Beyşehir, doğusunda Seydişehir, güneyinde Antalya ve batısında Isparta bulunur. İlçe merkezinin Konya’ya uzaklığı 140 km’dir.
I. COĞRAFYASI
Jeolojik açıdan birinci zamandan dördüncü zamana kadar farklı yaştaki arazileriyle oldukça engebeli bir görünüme sahip olan ilçe, Beyşehir Gölü’nün batısından güneye uzanan Dedegöl Dağları ile Suğla Gölü batısından güneydoğuya uzanan Geyik Dağları silsilelerinin arasında yer alır. Güneyindeki büyük dağ kütlesi ise Şeytan Dağları’dır. İlçede bu büyük dağ gruplarına bağlı olarak Araplar Dağı (1.678 m), Reze Dağı (2.529 m), Akdağ (2.135 m) ve Kızıldağ (1.977 m) önemli yükseklikleri oluşturur. Yüksek dağlık kütlenin arasında yer yer 1.500-2.000 metreleri bulan ve aşırı şekilde parçalanmış plato sahaları görülür. Gerek dağlık alanlarda ve gerekse plato sahaları ile çevrelerinde mağara, lapya, düden, dolin, uvala, polye gibi karstik topografyanın hemen bütün unsurlarına rastlamak mümkündür.
Engebeli ilçe arazisinde düzlükler, ancak kalkerlerin çözünmesiyle ortaya çıkan polye ve uvala tabanlarında görülür. Buralar aynı zamanda ilçenin tarım açısından son derece önemli arazilerini oluşturur.
İlçenin en önemli ovası da denilebilecek olan Gembos Polyesi, yaklaşık 15 km uzunluğunda ve 1,5-2 km genişliğindedir. İkinci zamana ait kalkerler içinde açılmış olan polyenin oluşumunda karstik çözünmenin yanı sıra, kuzey-güney yönlü faylanmanın da etkisi vardır. Polyenin batı yamaçlarında yüzey sularının girip derinlere indiği çok sayıda düden bulunur. Bu düdenler söz konusu fayla yakından ilgilidir. Ayrıca Gembos Polyesi’nden başka Derebucak, Bıçakçı, Yaylacık, Dumdum ve Kızılova Polyeleri ile polyeden daha küçük ebatlı olan uvalalar bulunur. Uvalalardan bazıları ise Kayalar, Ortagölcük ve Balat Uvalası’dır.
Derebucak’ta karstik çözünme şekillerinden olan çok sayıda mağara vardır. Kalkerlerin geniş yer tutması ilçe genelinde mağara ve düdenlerin gelişimine imkân hazırlamıştır. En önemli mağaralardan bazıları Balatini, Körükini, Suluin, Bıçakçı ve ilçenin değişik kesimlerinde görülen düden mağaralarıdır.
Balatini Mağarası, Derebucak ilçe merkezinin 6 km güneydoğusundadır. Yaklaşık 1.850 m uzunluğa sahip olan mağara, üst üste iki farklı seviyeden oluşur. Üst seviye artık oluşumunu tamamlamıştır ve tabanı tamamen killerle kaplıdır. İkinci zamana ait kalkerlerin içinde açılmış olan mağaranın oluşumunda Balat Uvalası’nın güneydoğusundaki bir düdenin rolü büyüktür. Özellikle kış mevsiminde uvalanın suları bu düden sayesinde boşaltılır. Düdenden yeraltına giren sular, yer yer şelale, dev kazanı ve göl oluşturarak mağaranın son kısmından dışarıya çıkar.
Körükini Mağarası Çamlık beldesinin 500 m kadar güneybatısındadır. 1.330 m uzunlukta olan mağaranın oluşumunda Uzunsu Deresi’nin rolü büyüktür. İkinci zamana ait kalkerlerin içerisinde gelişen Uzunsu Deresi, mağaranın ağız kesiminden girerek yer yer çağlayanlar, göller ve sifonlar oluşturarak mağarayı baştanbaşa kat eder. Mağara sarkıt, dikit ve traverten oluşumlarıyla dikkati çeker. Uzunsu Deresi mağaradan çıktıktan sonra, Değirmen Vadisi boyunca bir müddet akar. Aslında bu vadi Körükini Mağarası ile Suluin Mağarası’nı birbirine bağlayan eski bir mağara sisteminin tavanının çökmesi sonucu oluşmuştur. Değirmen Vadisi’nin sonunda dere, Değirmenini de denilen Suluin Mağarası’na girer. Suluin Mağarası, yaklaşık 300 m uzunluğundadır ve içinde 150 m uzunluğunda bir göl vardır. Yöre halkı bu gölden dolayı mağaraya Suluin demiştir. Çamlık Beldesi’ne 2,5 km uzaklıktadır.
Bıçakçı Düdeni Mağarası, Bıçakçı Polyesi’nin batı kenarında, polyenin sularını drene eden düden boyunca gelişmiş bir mağaradır. Derebucak ilçe merkezinin 3 km doğusunda bulunur. Mağaranın oluşum ve gelişiminde suda çözünebilen kalkerlerin varlığının yanı sıra kuzeydoğu-güneybatı yönlü bir fayın da etkisi vardır. Mağaranın sonunda sifon özelliği olan bir göl bulunur.
Karstik arazilerde yüzey sularının derinlere indirildiği, “suyutan” da denilen düdenler, ilçede mağara sistemleri oluşturması açısından önemlidir. Gembos Polyesi’nin güney batısında bulunan Büyük Düden ve Feyzullah Düdeni; Kızılova Polyesinin batı kenarında yer alan Değirmenönü ve Zindan Tepe düdenleri ve Kayalar beldesindeki Kızılalan ve Uçukludere düdenleri bunlardan bazılarıdır.
Derebucak’ın iklimi, Akdeniz iklimi ile İç Anadolu karasal iklimi arasında bir geçiş özelliği gösterir. Yıllık sıcaklık ortalaması 11°C civarındadır. Yaz aylarında 20 °C’nin üzerine çıkan aylık ortalama sıcaklıklar, kış aylarında 0 °C’ye yaklaşır, hatta altına iner.
Yıllık ortalama yağış miktarı 920 mm civarındadır. En yağışlı ay Aralık (171 mm), en az yağışlı ay ise Ağustos’tur (9 mm). Yağış açısından yazlar kurak, kışları ise yağışlıdır. Kış mevsiminde toplam yağışın nerdeyse yarısı (%48’i) düşer. İlkbahar mevsiminde ise %24’lük bir yağış oranı vardır. Bu durum, Derebucak’ın Akdeniz ikliminden etkilendiğini gösterir. Fakat karasallık ve yükseklikten dolayı kışın kar yağışlarının önemli bir yer tutması ise İç Anadolu karasal ikliminin etkisinde kalmasındandır.
Derebucak alanının büyük bir kesimi Uludere (Kocadere) ve kolları tarafından drene edilir. Genel olarak ilçenin doğusundan batısına doğru akan Uludere’ye değişik kesimlerde Özdere, Bakaran Çayı, Uzundere, Değirmendere, Balat Dere ve Kocadere gibi farklı isimler verildiği görülür. En önemli kolu, Derebucak ilçe merkezinin batısında, kuzeyden katılan Hüssün Deresi’dir. Hüssün Deresi ile daha da güçlenen Uludere, Gembos Ovası’na ulaşır ve burada düdenler vasıtasıyla yer altına iner. Zaman zaman ilçedeki polye ve uvalaların tabanlarındaki bu düdenlerin tıkanması sonucu ekim alanlarının sular altında kaldığı görülür.
Uludere ve kolları, Derebucak’ta yaygın bir şekilde görülen karstik kaynaklardan beslenir. Bu kaynakların bazıları, Gökgöbet, Gölcük, Derebucak, Taşcılar, Büyükgöz ve Ortagöz kaynaklarıdır.
Derebucak ilçesinde bitki örtüsü, ikliminin de etkisi ile Akdeniz bitki coğrafyası ile İran-Turan bitki coğrafyasının özelliklerini yansıtır. İlçenin doğal bitki örtüsünü ormanlar, çalı ve makilerle stepler oluşturur. Ormanlık sahalarda kızılçam, karaçam, ardıç, meşe, sedir ve köknar ağaçları görülür.
Nüfusu
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre, 2009 yılı sonunda Derebucak ilçe merkezinde 3.028, belde ve köylerde ise 7.896 kişi yaşamaktadır. İlçe genelinin toplam nüfusu ise 10.924’tür.
Nüfusun eski yıllara göre pek artmadığı görülür. Öyle ki bugünkü nüfus 1965-70’lerin nüfus miktarına yakındır. Bunda dışarıya olan göçlerin büyük rolü vardır. Tarım alanlarının kısıtlı olması ve ilçe genelinde sanayi tesislerinin olmayışı, çalışma çağındaki nüfusun başta Konya olmak üzere büyük şehirlere göç etmesine yol açmıştır. Ayrıca ilçeden başta Almanya olmak üzere yurt dışına da göçler olmuştur. Göç olgusunun en belirgin özelliklerinden birisi de nüfustaki kadın-erkek miktarı arasındaki eşitsizliktir. Derebucak’ta önceki sayım yıllarının genelinde kadın nüfus, erkek nüfusa göre fazla çıkmaktadır. Bu durum ilçe genelinin göç verdiğinin ve göçe daha çok erkek nüfusun katıldığının göstergesidir.
2015 yılı TÜİK verilerine göre Derebucak ilçesinin nüfusu 6.807’dir. Bu nüfusun 3.404’ünü erkekler, 3.403’ünü de kadınlar oluşturmaktadır.
İlçenin 2017 yılı nüfusu ise 6326’dır.